Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Rümeysa Şen ve UTP!

Kocaeli günlerdir MESEM yolsuzluğunu tartışıyor.
Konunun aslı MESEM değil, UTP öncelikle onu söyleyeyim.
Mart ayında konuyu ortaya çıkardığımda ben de MESEM yolsuzluğu olarak biliyordum ancak detaylarına ulaştıkça UTP, yani Ustalık Telafi Programı.
MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) ise eski adıyla Çıraklık Eğitim Merkezi.
UTP 6 aylık bir program.
MESEM 4 yıl sürüyor.
Kocaeli’deki yolsuzluklar ise 2024 yılından 18 ay önce başlıyor ve milyonlar dönüyor…
MESEM kapsamında katılımcı başına 4 bin lira ödeme yapılıyor.
UTP’de ise asgari ücretin yarısı ödeniyor.
Milli Eğitim’de ortaya çıkan skandal UTP skandalı.
MESEM’de 250 öğrenci var.
UTP’de ise sadece Rümeysa Şen’in okulundan 22 bin ile 30 bin arasında öğrenci kaydı yapılmış.
Birileri olayı MESEM olayı gibi göstermek istiyor, konuyu UTP’den saptırmaya çalışıyor.
Çünkü kendi şirketleri üzerinden UTP’ye kayıt yaptırıp para almış.
Bu sebeple gündemi değiştirmeye, ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar.
Okula gelen şikayetler UTP programı ile ilgili CİMER şikayetleri nedeniyle olduğu için soruşturma bu sebeple açıldı.
*
Bugün itibariyle maalesef şunu söyleyebiliyorum, bilgilerin büyük bölümü belli siyasilerin ve işadamların çarpıtma bilgileri ve kulaktan dolma.
Savcılık henüz kimseyi ifadeye çağırmadı örneğin.
MASAK filan henüz devrede değil örneğin.
Adli hiçbir soruşturma da henüz yok ortada.
Henüz diyorum çünkü çağıracaklarını ve devreye gireceklerini düşünüyorum.
Bir soruşturma hazırlığı olduğunu biliyorum.
Teknik ve fiziki takipler başlamıştır diye umuyorum.
Bu olay şu anda tek bir okul ve tek bir müdür etrafında dönüyor.
Ancak pek çok ilde, yüzlerce okulda sorun var.
Milli Eğitim Bakanlığı adeta çamura batmış durumda.
Milli Eğitim müfettişleri bu çamuru karıştırıyorlar şimdilik.
Durdukları yerde debeleniyorlar gibi bir izlenim var.
*
Ben bu yolsuzluğu mart ayının başında gündeme getirdim.
Birkaç ulusal gazete MESEM sistemindeki genel sorunu dile getirmişti ki Kocaeli’de bir okul müdürünün açığa alındığını öğrendim.
Araştırdım, soruşturdum.
İzmit Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Rümeysa Şen’in açığa alındığı bilgisine ulaştım.
O zamanlar yolsuzluk rakamı 200-250 milyon lira olarak konuşuluyordu.
Olayı haberleştirdim.
Rümeysa Şen’i tanımazdım.
Cuma günü röportaj yapana kadar da tanımadım.
Mart ayında Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmenşen’le görüştüm.
Bakanlık müfettişlerinin soruşturma yaptığını söyledi.
Benim tek bir amacım vardı bu olayın kamuoyu tarafından duyulması.
Herkes de duydu.
Günlerce bu yolsuzluk tartışıldı.
Sonra unutuldu.
Ta ki geçtiğimiz haftaya kadar.
*
Geçtiğimiz hafta konu yeniden gündeme getirildi.
Bu defa benim anlayabildiğim kadarıyla belli hedefler vardı.
Birileri bu olayı kendi ajandalarına göre basın mensuplarına fısıldıyorlardı.
Bekledim.
Bu konuyu ilk gündeme getiren kişi olarak bütün detaylarına hakimdim.
Kaçtı, ulaşılamıyor denilen Rümeysa Şen’e ulaştım.
Yaklaşık 2 saat süren 13 sayfalık bir röportaj yaptım.
O röportajın ilk bölümü yarın saat 11.00’de yayınlanacak.
Bir hafta boyunca her gün çok çarpıcı bir bölümü okuyacaksınız.
Cuma günü ise röportajın tam halini yani 13 sayfayı bir arada okuyacaksınız.
Röportajın tam hali çok önemli.
Sorduğum sorulara verilmeyen cevaplar, Rümeysa Şen’in açıklamaları arasındaki tutarsızlıklar o röportajın tamamı okunduğunda çok net anlaşılacaktır bu hususlar.
Mesela ben Rümeysa Şen’in neden bir danışmanlık firmasını yanına alarak şirketleri gezdiğini sordum, cevap alamadım.
Bunları yarın itibariyle okumaya başlayacaksınız.
Cuma günü ise 13 sayfayı okuduğunuzda olayın vahametini tam olarak anlayacaksınız.
*
Bu röportajda söylenenler önemli.
Doğrular var, yalanlar var, alamadığım cevaplar var.
Rümeysa Şen bütün iddiaların göbeğindeki isimdi.
Onunla röportaj yapmak, onunla konuşmak bu yolsuzluk olayını aydınlatmak için çok önemliydi.
Bana sorarsanız büyük bir gazetecilik başarısıydı.
Başardım.
Hafta içerisinde Milli Eğitim kaynaklarından Rümeysa Şen’in anlattıklarıyla ilgili bilgiler alacağım.
Hangi bilgiler yanlış, hangi bilgiler doğru onları da sayfa sayfa yazacağım.
Bu röportaj ile iddiaların odağındaki ismin kendi açısından anlattıklarını okuyacaksınız.
Manipülasyon göreceksiniz.
Yönlendirmeler fark edeceksiniz.
Bunların hepsinin iyi bir şekilde anlaşılması için cuma gününü beklemenizi öneriyorum.
*
Öncelikle Rümeysa Şen halen memur ve Bursa’da bir okulda görev yapıyor.
MEBBİS sistemini benim yanımda açtı ve cezaları, soruşturmaları tek tek gözlerimle gördüm.
Yanında bütün soruşturma evraklarını da getirmişti.
Evrakları da tek tek okudum.
Benim gördüğüm soruşturma evraklarına göre kendisine milyonluk hiçbir yolsuzluk sorulmamış.
Ben sordum.
Sistemdeki açık ortada.
Bir firma hiç çalışanı olmayan yüzlerce kişiyi sisteme kaydettirip her ay yüz binlerce lira para alabiliyor.
Bunun önü açık.
“Ben bir okul müdürüyle anlaşsam ve 50 çalışan göstersem. Her ay aldığım parayı da bu okul müdürüyle bölüşsem sistem buna olanak sağlıyor mu” diye sordum.
Rümeysa Şen, “Bu olabilir ama Kocaeli nezih bir kent. Burada kimse bunu yapmaz” dedi.
Bence yapar, yapmıştır da.
Bu konuda savcılığın harekete geçmesi şart.
Rümeysa Şen’in söylediğine ve gösterdiği evraklara göre şu anda İzmit Kaymakamlığı’nda muhakkik soruşturması devam ediyor.
Cuma günü kaymakamlıkta ifade verdiğini söyleyen Rümeysa Şen salı gününe kadar süre istediğini ve salı günü tekrar ifade vereceğini ifade etti.
Ancak genel soruşturma Rümeysa Şen’in soruşturması gibi devam ederse bu yüzlerce milyonluk yolsuzluk ortaya çıkmayacak, ben bunu anladım.
Bu olay İzmit’e mal edilmek isteniyor ancak tüm Türkiye’de soruşturma devam ediyor.
Türkiye’de pek çok ilde UTP soruşturması sürüyor.
Kocaeli’nin adının tek başına anılması kentimizi de kötü gösteriyor.
Gebze’de mesela müfettişler hiçbir olumsuzluk bulamamışlar.
Zanlılar polisin teknik ve fiziki takibine takılmış.
Şimdi tutuklular.
İzmit’te de, başka şehirlerde de durum Gebze ile paralel olacak gibi duruyor.
Bakanlık müfettişleri olayı bütün detayları ile araştırmak yerine biraz suyu durultmak için çabalıyor sanki.
Emniyet buna izin vermemeli.
*
Rümeysa Şen’e ısrarla bir danışmanlık firmasının adına Erkut ve Nadir isimli şahıslarla şirketlere neden götürdüğünü sordum.
Sürekli konu değişti.
İstediğim cevabı alamadım.
Erkut isimli şahsın danışmanlık firmasıyla hiçbir bağı olmadığını, danışmanlık firması sahibi bir şahsın kuzeni olduğunu söyledi sonunda.
Bu isimle neden firmaları dolaştığını ise sadece geçiştirdi.
Röportajı okuduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız…
*
Şimdi gelelim Kent Konseyi’ne.
İsim isim detay vermeyeceğim.
Her şey röportajda yazıyor.
Kent Konseyi’nin kurumsal kimliğinin, yöneticilerinin, kent adına Kent Konseyi’nin AB projelerini alabilmesi adına kurulan derneğin soruşturma kapsamındaki 22 dernekten çok büyük bir farkı var.
Yukarıda MESEM ve UTP farkını anlattım size.
Bu dernek hiçbir UTP projesi yapmamış.
Bu derneğin yöneticilerinin hiçbir şirketinde de UTP projesi yapılmamış.
Bu derneğin soruşturmada olmasının tek sebebi Kadın Meclisi Başkanı olan Rümeysa Şen’in bu derneğin yönetiminde yer alması.
Rümeysa Şen incelenmeye başlanınca bu derneğin yönetiminde olduğu için dernek de incelemeye alınmış.
Ancak dernekte hiçbir UTP projesi olmadığı ortaya çıkmış.
UTP projesi yapanlar kimler, kimlerin Rümeysa Şen ile ne gibi ilişkisi var bunu savcılık ortaya çıkaracaktır.
Çıkarmazsa merak etmeyin, ben bütün detayları yazıp hesabını sorarım…
*
Bütün bu olan biten yolsuzluğun aylar sonra gündeme gelmesinde muhbir kimdir, hatalı bilgileri, hedef gösteren bilgileri basın kuruluşlarına kim taşımıştır elimde bir belge yok.
Elbette düşündüklerim var.
Biliyorum kendimce.
Yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Bu olayın aylar sonra yeniden gündeme getirilmesinde hedef bu yolsuzluğu yaptığı iddia edilen Rümeysa Şen değil.
Hedef Rümeysa Şen ile bağlantılı olduğu iddia edilen ve para transferi dönen danışmanlık firması sahibi ve onun akrabaları tarafından oluşturulan çete de değil.
Eğer öyle olsaydı bugün konuştuklarımız çok farklı olurdu.
Ortada siyasi bir savaş var yolsuzluk olayı üzerinden süregiden.
Ben olayın tarafı değilim, olmam da.
Bu yolsuzluğu ilk kaleme alan benim.
Bu kentte yüzlerce yolsuzluğu yazdığım gibi yazdım, siz de okudunuz.
Benim bildiklerim, yazdıklarım bugüne kadar duymadıklarınız, bilmedikleriniz.
Yazının sonunda çarpıcı bir bilgiyi de not düşeyim, ocak ayında istifasını Kent Konseyi Başkanlığı’na sunan Rümeysa Şen’in istifası sumen altı edilmiş.
Kendisi halen Kocaeli Kent Konseyi Kadın Meclisi başkanı.
İlk defa benim röportajım ve bu köşe yazısı ile bu bilgileri okuyorsunuz.
Bunların haricinde bilgisi, belgesi olan buyursun gelsin.
Filtre kahvem var, demler içeriz…

YORUMLAR

Bir adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ