O başkan para yemezmiş!

Gölcük’teki büyük skandalı duymayan kalmadı sanırım.

Hisareyn köyünde tarım arazisine çöküyorlar adeta.

Boğuyorlar betona.

Etrafını metal bir çitle çeviriyorlar.

Peşi sıra büyük tırlarla Ford tarafından üretilen minibüsleri getiriyorlar alana.

Yaklaşık 5 bin araç park ediyorlar.

*

Ben elimdeki bilgilerle cuma günü bu kadarını yazabilmiştim.

Bugün sabah yeni bir haberle genişleyen bilgi havuzumu paylaştım.

Şimdi olayın neredeyse tamamına hakimim.

Buyurun yeniden anlatayım…

*

Öncelikle söyleyeyim, bu olayda en masum taraf Ford.

Ford fabrikasının bir araç depolama alanına ihtiyacı var.

Birileri gidiyor Ford’a, Hisareyn’de arazileri olduğunu, bu alanda depolama yapabileceklerini söylüyor.

Sonra Gölcük Belediyesi’nden üst düzey bir yönetici aracı oluyor.

Birkaç kişi bir araya geliyor.

Gölcük Hisareyn’de yaklaşık 1 yıl önce arazi topluyorlar.

Topladıkları arazilerin çok büyük bir bölümü mutlak tarım arazisi.

İrili ufaklı araziler var.

Bu arazilerin küçük bir bölümü tapuda konut alanı.

Çok geniş bir bölüm ise ‘mutlak tarım alanı’.

Gölcük Belediyesi’ndeki yönetici ve işadamı çevresi bir oyun kuruyorlar Hisareyn’de.

Ufak ufak başlıyorlar gecekondu depolama alanı inşaatına.

Her geçen gün büyütüyorlar.

Mesela şu fotoğraflar kasım ayına ait.

Gecekondu depolama alanı net bir şekilde görülüyor.

Hemen yanı başındaki parselde ise yeni bir beton yapılaşma mevcut.

O beton dökülen arazi de bugün gecekondu depolama alanının içinde bulunuyor.

İki gündür yaptığım haberlere, yazdığım yazılara sinkaflı küfürler geliyor.

Bu küfürleri maalesef yayınlayamıyorum.

Çok edepsizler çünkü.

Hele bir kesim var, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in para yemeyeceğini, namuslu bir adam olduğunu söylüyor.

Bunu söylerken de benim bütün ölmüşlerimin kulaklarını çınlatıyor.

Bugün pek çok yerden haber aldım.

Üstü kapalı tehdit edenler de oldu.

Söz konusu arazilerin sahiplerinin güçlü isimler olduğunu söylediler.

Gereken cevapları verdim.

Belediyenin dava açabileceğini söylediler.

Gereken cevapları verdim.

Anlamayan aklı yarımlar için tekrar etmek istiyorum.

Ben gazeteciyim.

Yasadışı bir olay var ortada.

Birileri tarım arazisine adeta çökmüş.

Bu arazileri betona boğmuş.

Bu arazilerde imar mevzuatına aykırı olarak lojistik alan oluşturmuş.

Bu alan Ford’a kiralanmış.

Ford Fabrikası araçlarını bu alanda park etmeye ve bu arazi sahiplerine büyük ödemeler yapmaya başlamış.

Tarım arazilerinde gecekondu depolama alanları kuranlar var.

Bunların hepsi fotoğraflı, belgeli.

Bu konuyla ilgili ilçedeki iddiaları dile getirdim.

Deniyor ki Gölcük Belediyesi bu işi görmezden gelmesi karşılığında araç ve maddi çıkar sağlamış.

Belediye diyebilir ki “Biz böyle bir kazanç sağlamadık.”

O zaman tek bir soru gündeme gelir, “Neden göz yumdunuz?”

Çünkü inşaat aşamasında belediye hiçbir şey yapmamış.

Bugün bu haberlerimizi ihbar kabul edip herhangi bir işlem yapmamış.

Gecekondu depolama alanı halen faaliyette.

Kapasına mühür vurulmamış.

Gölcük Belediyesi’nin hesaplarına elbette bir para girişi olmamış olabilir.

Ancak bu durum söz konusu ‘göz yumma’ olayından menfaat sağlanmadığı anlamına gelmez.

Ben işin biraz daha detayını duydum, biliyorum.

Ancak bu kısımları savcılar araştırmalı.

Spor kulüplerine yapılan bağışlara filan bakılabilir.

O kulüplerden paralar dışarı nasıl çıkarılmış incelenebilir.

Belediye koordinatörlerinin telefonları, arazi sahiplerinin telefonları dinlenebilir.

O zaman işin aslı daha da ortaya çıkacaktır.

Ali Yıldırım Sezer bu inşaat işine göz yumarak kendi cebine para indirmemiş olabilir.

Ancak kendi cebine para indiren belediye yöneticileri olabilir.

Bu isimler benim kulağıma kadar geldiyse, Gölcük’te duymayan kalmamıştır eminim.

Ali Yıldırım Sezer’e bir iki soru sormak isterim.

(Bugün haberlerle ilgili tekzip filan gönderir diye bekledim. Gelmedi.)

Sizin koordinatörünüzle bu arazilerin sahipleri arasında nasıl bir bağ var?

Hisareyn’de, gözünüzün önünde 40 dönüm tarım arazisi betona boğulurken neden görmezden geldiniz?

Bu araziler için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile görüştünüz mü?

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden bu arazilerle ilgili bir yazı istediniz mi?

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bu kaçak lojistik üs, bu gecekondu depolama alanı için ne dedi?

Ben detayları biliyorum da, sizden duymak istiyorum.

Büyükşehire rağmen, büyük çevre sorunu yaratmasına rağmen, hiçbir planlama yapmadan, tek şeritli yolu olan Hisareyn’i büyük bir tır yüküyle karşı karşıya bırakacak, bu kaçak yapılaşmaya neden ‘dur’ demediklerini ise merak ediyorum.

*

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, Tarım İl Müdürlüğü’nün olaya müdahale etmesi gerektiğini yazmıştım.

Ancak durum çok parlak durmuyor.

Bir şekilde bu müdürlükler de bu gecekondu depolama alanını görmezden geliyor.

Kocaeli Valisi İlhami Aktaş gördüğümüz kadarıyla devlet adabı almış, aklı selim bir kent yöneticisi.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da özellikle çevre konularındaki hassasiyetiyle tanınıyor.

Kenti yöneten bu iki isimden bir ricam var.

Bu süreci görmezden gelmesinler.

Büyükşehir belediye başkanı Tahir Büyükakın siyasi olarak Gölcük Belediyesi ile ilgili gereğini yapsın.

Kocaeli Valisi İlhami Aktaş da kamu kurumlarının neden bu alanla ilgili olarak görevlerini yapmadığını sorsun.

Müdürlere açılacak bir telefonla bu gecekondu depolama alanındaki büyük çevre katliamı durdurulabilir.

Yapılacak küçük bir müdahale ile bu ‘ben yaptım, oldu’ anlayışı yıkılabilir.

Çok zor değil sayın valim.

Çok zor değil sayın başkanım.

Bir kent vatandaşı olarak sizden arz ediyorum.

İzmit’in yemyeşil ovaları sanayi ile boğulmuşken, İzmit Körfezi’nin dört bir yanı limanlarla çevrilmişken, yemyeşil doğasıyla öne çıkan Hisareyn’i betona kurban etmeyelim.

Bu kent için bir adım atalım, Hisareyn’i kurtaralım…

*

İşin bir de muhalefet kısmı var da, hiç bulaşmak istemiyorum.

Bir ilçede dev bir tarım arazisi betona boğuluyor.

CHP’den çıt çıkmıyor.

Ak Partili belediye başkanı ve yönetimi bu çevre katliamına göz yumuyor.

CHP’den çıt çıkmıyor.

Bu gecekondu depolama alanı genişliyor.

CHP’den çıt çıkmıyor.

Az buz değil, 40 dönüm bir alandan bahsediyor.

40 dönüm tarım arazisi bugün betona boğulmuş durumda.

Kanuna aykırı olarak bir işgal altında.

Ancak ana muhalefet partisinin umurunda değil.

Ne milletvekilleri sesini çıkarıyor, ne il başkanı, ne ilçe başkanı.

Öyle ya seçimlere daha çok var.

Seçimler yaklaşsın az da olsa sesleri çıkmaya başlar.

Muhalefeti örgütlemekmiş, kente sahip çıkmakmış, kent için çalışmakmış filan…

Bunlar hikaye.

Seçimlere birkaç ay kala başlar bu kentin muhalefetinde hikaye.

Sonrası mı?

Ye kürküm ye, ye kürküm ye…