Ak Parti kuruluşundan bu yana üyeleriyle değil, genel merkeziyle yönetiliyor.
Ak Parti üyeleri sadece mitinglerde alanları doldurmaya yarıyor.
Kendi delegesini seçemiyor, milletvekilini, meclis üyesini belirleyemiyor.
Öyle ki ilçe ve il teşkilatları da genel olarak hiçbir şey yapamıyor.
Neredeyse bütün kararlar Ankara’da alınıyor.
Recep Tayyip Erdoğan ne derse o oluyor.
*
Elbette dönem dönem inisiyatif kullanan il başkanları oldu Kocaeli’de.
Ancak geçmişe dönüp bakıldığında inisiyatif kullanan, il başkanı duruşu olan kim varsa tarihin tozlu raflarına itildi.
Kocaeli’nin güçlü karakterli isimleri bir bir Ak Parti’nin sadece salonlarda “eski” sıfatıyla davetli olarak oturan ve konuşmacıları alkışlayan kimseler haline geldi.
Hal böyle olunca metal yorgunluğu, hurdaya çıkan metaller filan derken Ak Parti eski teşkilat gücünü büyük ölçüde yitirdi.
Öyle ki, yarın Gebze’de ilk defa iki adaylı bir kongre göreceğiz.
Göreceğiz diyorum çünkü daha önceki iki adaylı kongrelerde il teşkilatlarının baskısı sonucu karşı adayın listesi istifa eder, aday olmak isteyen rakip aday dahi olamazdı.
Yahut kongre iptal edilir, ilçe başkanlığına atama yapılırdı.
Ancak bu defa durum farklı.
Mevcut ilçe başkanı Recep Kaya’ya karşı aday olan Hüseyin Kurt oldukça güçlü.
Yönetim kurulu adaylarını açıkladı.
Kendisine destek olan büyük bir kitle var.
Üstelik bu kitle bir süredir il teşkilatının baskısıyla karşı karşıya.
Öyle ki mahalle başkanlarına, ilçe delegelerine Hüseyin Kurt’un ve ekibinin telefonlarını dahi cevaplamamalı konusunda yasak getirildiği konuşuluyor.
*
Yarın Gebze’de Ak Parti için bir milat yaşanacak.
Çok büyük bir gelişme olmazsa, delegeler gerçekten sandığa gidecek ve oy kullanacak.
İki aday arasında en fazla oyu alan isim ilçe başkanı olacak.
Bu durumun iki sonucu olacak.
Biri geçmişe dönük sorulacak hesaplar, biri geleceğe dönük oluşacak tedirginlikler.
Önce geçmişle başlayayım.
Ak Parti’de siyaset yapan ve ilçe başkanı olmak isteyen diğer 11 ilçedeki isimler yarın Gebze kongresinden sonra şunu soracaklar, “Madem yapılabiliyordu, bizim ilçemizde neden yapılmadı? Biz neden yok sayıldık?”
Şimdi gelecekle devam edeyim.
Henüz İstanbul kongreleri başlamadı.
Gebze’deki iki adaylı kongre sonrasında İstanbul’da siyaset yapan ve ilçe başkanı olmak isteyen, ancak genel merkez tarafından aday olarak işaret edilmeyen isimler, “Madem yapılabiliyor, biz de yapalım. Gebze’de iki aday yarıştı, İstanbul’da da yarışabilir” diyecekler.
Bugüne kadar gerçekleştirilen tek adaylı kongreler sonrasında Gebze bir kırgınlığa sebep olacaktır.
Aday olamayan, genel merkezin işaret etmediği isimlerde bir yılgınlık olacaktır.
Ancak Gebze, Ak Parti için bir değişim miladı da olabilir.
Partinin tepeden inme hiyerarşisi, üyelerin söz sahibi olduğu, üyelerin partiyi sahiplendiği, tek bir liderin sözüne değil, parti tabanının sözüne ağırlık verildiği yeni bir sistem geliştirilebilir.
Bana sorarsanız bugünlerde eriyen, vatandaşın gözünde değersizleşen Ak Parti için bu gelişim kaçınılmaz.
Gebze’den başlar mı, zayıf yönetim sonucu oluşan iki adaylı kongre parti adına olumlu bir sürece vesile olur mu, bekleyip göreceğiz…

YORUMLAR