İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, grup toplantısının tamamını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına ayırdı. Erdoğan’ın zamanında yapılacak seçimlerde yeniden aday olamayacağını ifade eden İYİ Parti lideri, muhalefete de seçimlerin boykot ve protesto edilmesi için çağrıda bulundu.
“TÜRKİYE’NİN HUZURU HEDEF ALINMAKTADIR”
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM’de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “19 Mart 2025 tarihini, 150 yılı aşan demokrasi tarihimizin kara bir gününe çevirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, akılla, hukukla, vicdanla açıklanabilecek bir iş değildir. Türkiye’nin huzuru hedef alınmaktadır Türk Milleti’nin iradesi ayaklar altına alınmaktadır.
SİYASİ RAKİPLERİN TASFİYESİ MEŞRULAŞTIRILMIŞTIR
Artık anlaşılıyor ki, konuşulacak çok fazla şey kalmamıştır. Türkiye’de demokrasi ve hukuk askıya alınmış seçim ve siyaset yapılamaz hale gelmiştir. Siyasi rakiplerin tasfiyesi için her türlü güç kullanımı meşrulaştırılmıştır. Aylardır devam eden ve bugün şafak vakti artık tahammül sınırlarını aşan zorbalığın hedefi, senin şaşmaz iradendir.
ANAYASAL HAKLAR ASKIYA ALINMIŞTIR
Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olma iddiasını ortaya koyan bir siyasetçiye zincirleme davalar açmak, diplomasını iptal etmek ve sabahın ilk ışıklarıyla evine polis gönderip gözaltına almak, zulümdür, zorbalıktır ve ancak diktatörlüklerde yaşanabilecek bir saçmalıktır.
Türkiye’de bugün itibarıyla seçme ve seçilme hakkı, hürriyet, demokrasi, hukuk ve anayasal haklar askıya alınmıştır.
Tarih, aynılarını yapan darbecileri nasıl yazdıysa, bugün bu işe imza atanları da o şekilde yazacaktır. Şu bilinmelidir ki gözü dönmüş bu iktidarın ve makam hırsına yenilmiş Recep Tayyip Erdoğan’ın İstiklal Marşı ‘Korkma’ diye başlayan bir milleti susturmaya gücü yetmeyecektir.
BU BİR SİVİL DARBEDİR
Recep Tayyip Erdoğan iktidarının bugün yaptığı işin adı anayasal düzeni ortadan kaldırma teşebbüsüdür. Bu tam manasıyla bir sivil darbedir. Bu korkunç adım Recep Tayyip Erdoğan marifetiyle işlenen anayasal bir suçtur. Buradan cumhuriyetin şerefli savcılarına suç duyurusunda bulunuyor, bu zorbalığı aziz milletimize de şikayet ediyorum. Türkiye’de demokrasi ve hukuk askıya alınmış seçim ve siyaset yapılamaz hale gelmiştir.
Siyasi rakiplerin tasfiyesi için her türlü güç kullanımı meşrulaştırılmıştır. Hukuksuzluğa dur demenin de hiçbir anlamı kalmamıştır. Bu ülkede yasadan bahsetmek mümkün olmadığından yasadışılık bile manasını kaybetmiştir.
Herkesin kaderi Recep Tayyip Erdoğan’ın kararına bağlıdır. Yasa da anayasa da onun iki dudağından dökülecek kelamdan ibarettir…Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyor ve talimatıyla gerçekleştirilen bu kanunsuzluğa derhal son vermeye çağırıyorum.
YAPILACAK ŞEY, SEÇİMLERİN BOYKOT EDİLMESİDİR
Buradan tarihi bir uyarı ve çağrı yapmak istiyorum. Madem ki her şey cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Tayyip Erdoğan’ı ömür boyu o makamda tutmak için yapılıyor, o zaman muhalefetin açıklama yapmaktan öte sorumluluklar üstlenmesi kaçınılmazdır. Bu iktidarın karşısına bilinmeyen yönlerimizle çıkmak bir zorunluluktur.
Recep Tayyip Erdoğan anayasaya göre aday olamaz. Anayasayı tanımazlık devam ederse ve adaylığın yolu açılır, muhtemel rakiplerin tasfiyesine yönelik benzer uygulamalar sürerse yapılacak tek şey cumhurbaşkanlığı seçimlerinin boykot ve protesto edilmesidir. Tüm muhalefet yüksek bir Meclis çoğunluğuna yönelmeli bu ceberut yönetimin kanun yapma yetkisi elinden alınarak eli kolu bağlanmalıdır.”