Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzük kurultayı Ankara ATO’da başladı. Sembolik açılışı Sivas Kongresi’nin 105. yıldönümü olması nedeniyle Sivas’ta yapılan tüzük kurultayının resmi açılışı ise bugün Ankara’da gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Ankara’da kurultayda yaptığı açıklamada; “Biz iktidarın tek ve en güçlü seçeneğiyiz. İktidara yürüyen parti eski ezberlerle siyaset yapmaz, yapamaz” sözlerine yer verdi.
CHP’nin tüzük kurultayı Ankara’da “İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı” ismiyle gerçekleşiyor. Bugün başlayan tüzük kurultayına CHP’nin eski genel başkanları Altan Öymen, Murat Karayalçın ve Hikmet Çetin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte salona girerken CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise tüzük kurultayına katılmadı. Delegelerin, onur kurulu üyelerin ve eski genel başkanların davet edildiği tüzük kurultayında 20’ye yakın maddenin değişmesi bekleniyor. Tüzük kurultayı CHP Lideri Özgür Özel’in açıklamaları sonrasında basına kapatıldı.
KURULTAY BİZLERE BİRİNCİ PARTİ OLMA GÖREVİ VERDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel “İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı” ismiyle gerçekleşen kurultayda şu ifadelere yer verdi; “Geçen yıl 4-5 Kasım kurultayımız bizlere, önce yerel seçimlerde ardından genel seçimlerde birinci olma görevi vermiştir. Kurultayın hemen ardından yaş ortalaması 43 olan Parti Meclisimizle çalışmaya başladık. Yaş ortalaması 46 olan bir MYK oluşturduk, tecrübe ile gençliğin enerjisini bir araya getirdik. İki kurulun da yaş ortalaması benden düşüktür. İdari MYK ve Gölge Kabine’den oluşan 24 kişilik bir Merkez Yönetim Kurulu belirledik. Tüm bakanlıklara denk, onları takip edecek ve politika üretecek, kadın-erkek eşit temsile dayalı bir Gölge Kabine oluşturduk. Bu partiyi kadınların ve gençlerin partisi yapacağız demiştik. Parti yönetiminde ve sonrasında yerel yönetim adaylıklarında kadınların ve gençlerin önünde duran kapının kilidini açtık.
TÜRKİYE İTTİFAKI’NI MEYDAN MEYDAN BÜYÜTTÜK
Oturduk, konuştuk, tartıştık. Hep birlikte bir yol açmak, yeni bir yol almak için yola çıktık. Artık hiçbir şey olmamış gibi davranamazdık ve davranmadık. Ve şunu söyledik; CHP değişecek, Türkiye değişecek. Bu parti; 2018, 2019, 2023 seçimlerine ittifakla gitti. 2024’ün de ittifaksız kazanılamayacağına inanılıyordu. Bize, ‘oturun anlaşın, ittifaksız kaybedersiniz’ deniliyordu. İttifakı reddeden parti olmadık, sırf ittifak yapabilmek için de olmadık tavizler vermedik. Biz ittifakın partilerle değil milletin kendisiyle yapıldığında sonuç getirdiğini cümle aleme kanıtladık. Türkiye İttifakı’nı meydan meydan büyüttük.
BU PARTİNİN KARŞISINDA ADAYLAŞANLAR…
Partiyi yüzüncü yılında, ilk seçimlerinde Türkiye’nin bütün demokratları sahiplenmişken, muhafazakarlarla, Kürtlerle, milliyetçilerle sosyal demokratları kucak kucağa bu büyük zafere gidiyorken, kişisel hırslarından dolayı bu partinin karşısında adaylaşanlar adaylaştıkları yerde kalsınlar. O dönem o hatalar yapılmayacak bir daha onlar bu partide görev almayacaklardır, bunu açıkça ifade ediyorum. Ayrıca bu büyük başarıda İmamoğlu, Yavaş, belediye başkanlarımız… Tüzük kişilerin değil örgütümüzün. Kılıçdaroğlu’nun taahhütleri tüzüğe konuldu. Bu tüzük ne bana güven oyudur, geçmesi beni güçlendirmez, geçmemesi beni zayıflatmaz.
SADECE HALKIN GÜNDEMİNİ KONUŞTUK
Yerel seçimlerde adaylarımızı belirlerken üç şeye inandık. Kadınlara inandık, gençlere inandık, bilime inandık. 890 noktada önseçim yapılabilir diye örgütlerimize bildirimde bulunduk. 199 noktada önseçim yaptık. 106 mitingde sadece halkın gündemini konuştuk. Emeklileri, emekçileri, çiftçileri, başka ülkelerde hayal kurmaya mecbur bırakılan gençleri anlattık.
PARTİMİZİ 47 YIL SONRA BİRİNCİ PARTİ YAPTIK
İttifakla girilen son üç seçimden daha yüksek bir oya ulaştık. 7 bölgede 412 belediye kazandık. Partimizi 47 yıl sonra yüzde 38 oyla birinci parti yaptık. Bugün şunu gururla söylüyorum ve her birinizin her yerde tekrarlamasını istiyorum. CHP, Türkiye’nin Birinci Partisi!
ESKİ TÜRKİYE ARTIK GERİDE KALMIŞTIR
‘Normalleşme CHP’ye yarıyor’ kaygısına kapıldılar. Şimdi sertleşmek, kavga etmek, eski Türkiye’ye dönmek istiyorlar. Kusura bakmasınlar, eski Türkiye artık geride kalmıştır. Biz ne yaptıklarını görüyoruz ve oyuna gelmeyeceğiz. Biz, cesaret isteyen bu doğru yolda yürümeye devam edeceğiz.
HER KÜRSÜDE FİLİSTİN DAVASINI SAVUNDUM
Gazze’deki zulmü gündeme getirdik. Siyasi akrabalarımıza İsrail zulmüne karşı Filistin’in yanında durmalarını, Filistin’i tanımalarını yazdığım mektupla bildirdim. Ayrıca gerek Alman sosyal demokratların kongresinde gerek Avrupa Sosyalist Partisi’nin toplantılarında gerekse yurt dışında, önümde bulduğum her kürsüde Filistin davasını savundum. Çünkü, Filistin’in haklı davasını savunmak, Yaser Arafat’la Bülent Ecevit’in kurduğu ilişki, CHP’nin 1970’lerden beri gelen tutarlı, kararlı, dirayetli tutumunu sahiplenmektir, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasını sahiplenmektir.
GEZİ TUTUKLARI İÇERİDE YATIYORKEN…
Yarın bir sihirli değnek bu iktidarın başına değerse, yarın sabahtan itibaren bütün AİHM kararlarına, AYM kararlarına uyarlarsa, kuvvetler ayrılığını, başta yürütmenin meclis üzerindeki ve yargı üzerindeki tahakkümünü ortadan kaldırırlarsa, bu konuda geçmişteki hatalarını telafi eder, yeni yanlışlar yapmazlarsa, o zaman CHP yeni bir anayasa söylemine bir kez daha kulak kabartabilir. Ama Gezi tutukluları içeride yatıyorken, AİHM’in binlerce kararı uygulanmıyorken, Meclis’te ne el kaldırılacağına Saray’daki üst vekilden talimat alınarak hareket ediliyorsa, çıkarılan her bir kanun Saray’ın odalarında konuşuluyorsa burada ne demokrasiden ne anayasadan ne de yeni bir anayasa yapmaktan bahsedilemez. Biz, milletin verdiği sorumluluğun gereğini yaptı.
HALKIN İRADESİNİ YOK SAYDILAR
1 Mayıs’ı yeniden Taksim’e kapattılar. AYM’nin kapı gibi kararına rağmen Can Atalay’ı içeride tutmaya devam ettiler. Asgari ücrete zam yapmadılar, emekliye haklarını vermediler. Çiftçiyi düşük taban fiyatlara mahkûm ettiler. Halkın iradesini yok sayan kayyım politikasını ısrarla sürdürdüler. Atanmayan öğretmenlerden müfredata, hayvan hakları yasasından depremzedelere kadar tüm konularda kendi bildiklerinde, yanlışta ısrar ettiler. Bunların kendilerine de Türkiye’ye de hiçbir faydası olmadığını görmediler.
İKTİDARA YÜRÜYEN PARTİ ESKİ EZBERLERLE SİYASET YAPAMAZ
Biz iktidarın tek ve en güçlü seçeneğiyiz. İktidara yürüyen parti eski ezberlerle siyaset yapmaz, yapamaz. İktidara yürüyen parti demek, bir yanda vatandaşı harekete geçirmek, diğer yandan iktidarı müzakereye mecbur bırakmaktır. İktidar başarısız olursa geliriz, biz iktidar oluruz diye beklersek, daha çok bekleriz.”