SEKA, tam adı; Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları A.Ş olarak açılan Cumhuriyet tarihinin ilk fabrikası olarak 1934 yılında hayata geçirilmiştir. Açıldığı dönemde ilk adı İzmit Kâğıt Fabrikası (Sümerbank Selüloz Kâğıt Sanayi) olarak adlandırıldı ve döneminde yapılan bu büyük girişim Mehmet Ali Kağıtçı tarafından yapıldı. Kağıtçı, Heybeliada’nın eşsiz sokaklarında gözlerini dünyaya açmış ve hayatında en çok yapmayı istediği şeyin kâğıt üretimini öğrenmek olduğunu vurgulardı. İlk fabrika İzmit merkezli açıldıktan sonra büyük ilgi gördü ve ardından ikinci fabrika Balıkesir’de kuruldu. Kurulan fabrikalar özelleştirilerek SEKA Kâğıt Fabrikaları olarak adlandırıldı. 2018 yılında tekrar faaliyete geçeceği söylense de bu faaliyet gerçekleştirilmedi ve şimdi SEKA Kâğıt Fabrikası’nın sahip olduğu arazi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından park olarak yapılandırıldı. Şimdi ise Fabrika’nın izlerinin korunması ve geleceğe aktarılması amacıyla Müze olarak varlığını koruyor.
Kağıt, hepimizin hayatında önemli yere sahip; tarihin geçmiş yüzü, düşüncelerimizi aktardığımız, düşlerimizin ölümsüzleştirdiğimiz, çocukken heyecanla çizdiğimiz rengarenk resimler ve dahası… Şimdi ise bu düşlerin aktarılması ve tarihin eski izlerinin korunması için gerçekleştirilen Müze bizi karşılıyor. Türkiye’nin kâğıt fabrikası olan SEKA, Kocaeli’nin ileride sanayi kenti olmasında önemli yere sahipti. Kente farklı dokunuşlar katacak olan kâğıdın hikayesi başlamıştı.
Kurulduğu zamandan kapanana dek hiç durmadan çalışan kâğıt makinesi de şimdi müzenin bir parçası olarak orada bulunmakta. Müze; bize kâğıdın üretim hikayesini gezerken anlatırken, aynı zamanda yaşamlardaki ufak kesitlerden de sunuyor. Fabrika kazılırken yapılan temel kazılarında ortaya çıkan Roma Dönemine ait önemli bir liman, deniz ticaret alanı, Pazaryeri olan liman agorası, hamam gelişmiş altyapıya sahip konut ve birçok heykel, büst, ziynet eşyası ise İzmit’te bir süre bekledikten sonra altyapı yeterli olmayınca İstanbul Arkeoloji Müzesine gönderildi. Şimdi müze olarak kullanılan fabrikada ise Roma kalıntılarını görmek ve beraberinde fabrikanın endüstriyel yüzünü deneyimleme fırsatı sunmaktadır. Bir yanda antik dönem bir yanda cumhuriyet diğer yanda ise günümüz…
Gelecek var etmenin en temel yolu geçmişini korumaktan ve gelecek nesillere olan aktarımla ancak gerçekleşebilir. Her şey birbirini var eder ve devamlılığını sürdürür.
Yapılan dönüşümde çağdaş yaklaşımlar benimsenerek yeniden kullanıma geçirme ve sadece İzmit halkı için değil yerel ve yabancı tüm ziyaretçiler için kültür kazanımlı bir yeri ifade etmesi önemlidir. Yapının özgün mimari özelliklerine zarar vermeksizin ‘Harabe ve Hurda Estetiği’ bakış açısıyla restorasyon projesi ilerlemiştir. Fabrikanın üretim bandındaki özgün rota korunarak ziyaretçilere özgün rota belirlenmiştir. Fabrikanın yanısıra batı kanadında yer alan Bilim Merkezi ile farklı atölyeler, tematik alanlar tasarlanmış ve ziyaretçi kullanımına sunulmuştur. Buradaki asıl amaç gelen ziyaretçinin geçmişin izlerini görerek gelecek ile bağlantı kurmasını sağlamaktır. Merak uyandıran bilimsel düşünce gücüne sahip olmayı, araştırmayı severek, eğlenerek yapmayı empoze eden bir bilim merkezi olmakla her yaştan gruba hitap edebilir.
http://sekakagitmuzesi.comhttps://tarihiyapi.net/seka-kagit-fabrikasi/https://www.arkitera.com/proje/seka-kagit-muzesi-ve-kocaeli-bilim-merkezi/
Hazırlayan: Rana Kale