Kartepe ilçesinde yalnızca Kuzuyayla bölgesinde yetişen ve 2019 yılında bilimsel olarak tanımlanan Crocus keltepensis (Keltepe çiğdemi) yalnızca bu bölgede görüldüğü için küresel düzeyde endemik bir tür olarak dikkat çekiyor. Doğal yaşam alanı sınırlı olan bu çiğdem, iklim şartlarına duyarlı yapısıyla sadece yılın belirli aylarında ortaya çıkıyor.
“KOCAELİ, 2 BİN BİTKİ TÜRÜNE SAHİP”
Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Doğan, bitki tarihi alanındaki uzmanlığının yanı sıra Kocaeli florası üzerine de kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü ifade ederek, “Uzmanlık alanımın dışında aynı zamanda Kocaeli florası ile ilgili de çalışıyorum. Kocaeli’de bulunan tüm bitkilerle ilgili envanter oluşturdum. Bu çalışma devam ediyor. Kocaeli, benim tespitlerime göre 2 bin bitki türüne sahip. Bu Avrupa ile kıyaslandığında oldukça yüksek bir sayı. Hem ilimizin yüzölçümünün küçük olması hem de ciddi sanayi ve yapılaşma baskısı olduğu düşünülürse oldukça yüksek olduğu görülebilir” dedi.
“KOCAELİ’DE 60’TAN FAZLA ENDEMİK TÜRÜMÜZ VAR”
Doğan, Kocaeli’de 60’tan fazla endemik tür bulunduğunu ve bunlardan bazılarının yalnızca bu kentte görüldüğünü de vurguladı. Bitkilere örnekler veren Doğan, “Mesela ‘Aubrieta ekimi’ adını verdiğimiz takson, sadece bir noktada birkaç yerde biliniyor. Yine Crocus keltepensis de aynı şekilde sadece Kocaeli’de görülen, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen bir bitki türü olarak dikkatimizi çekiyor. Benim de nihai amacım, bunların gün yüzüne çıkartılması, fotoğraflarla desteklenmesi ve kamuoyunda bunlara dair bir farkındalık oluşturulmasına yönelik bir çalışma yapmak diyebilirim” diye konuştu.
“KAR NE KADAR ERKEN ERİRSE O KADAR ERKEN AÇAR”
Keltepe çiğdemine yönelik bilgiler veren Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Doğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu bitki, şubat ayından itibaren yüzeye çıkar ve karları takip eder. Kar erimeye başlamasından itibaren, kar ne kadar erken erimeye başlarsa o kadar erken çıkmaya başlar. Bu yıl kar Kocaeli’de daha geç yağdı ve ciddi bir yağış aldı. O yüzden bu yıl biraz geç açtı. Özellikle yüksek rakımlarda, Kuzuyayla gibi alanlarda bulunuyor. Biz nisan ayının 15’inde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği bir fotoğraf safarisi etkinliği yaptık. Yaklaşık 50 kişiyle birlikte gittik. Bitkiyi fotoğrafladık. Bu da aslında yapılması gereken faaliyetlerden bir tanesi. Bu endemik türlerin hem korunmaları hem de ilin biyoçeşitliliği için ciddi göstergeler olması anlamında bu tür faaliyetler çok önemli. O yüzden Büyükşehir Belediyesi’nin bu tür faaliyeti çok önemli ve değerli. Umarım bu tür faaliyetler artar ve kamuoyunda bu tür bitkilere dair farkındalık artarak çoğalır”
“2019’DA BİLİMSEL LİTERATÜRE KAZANDIRILDI”
Keltepe çiğdeminin 2019 yılında İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sırrı Yüzbaşıoğlu tarafından bilimsel literatüre kazandırıldığını belirten Doğan, “Bitkinin görüldüğü yer Kartepe. Kartepe eskiden Keltepe olarak bilindiği için bu ismi aldı. Mavi ağırlıklı, çakır mavisi dediğimiz maviye yakın bir rengi var” şeklinde konuştu.
Dr. Hüseyin Doğan, Keltepe çiğdemini diğer türlerden ayıran özelliklerine de değinerek, “Bir bitkiyi diğer bitkilerden ayıran özellik, sistematik botaniğin alanına giren bir konu. ‘Bir bitkiyi diğer bitki türlerinden ayırt eden nedir?’ diye sorulacak olursa bunun için belli başlı parametrelere bakılıyor. Meyve biçimine, çiçek açma dönemine, boğaz rengine bakılıyor, kök yumru dediğimiz gömleğin yapısına bakılıyor. Aynı zamanda gelişen teknolojiyle birlikte botanik de bundan faydalanıyor. Moleküler analizler, DNA analizleri de yapılıyor. Böylece bir bitkinin diğer bitkilerden farklı olduğu anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.
“KELTEPE ÇİĞDEMİNİN SÖKÜLMESİ YASAKTIR”
Doğan, Keltepe çiğdeminin neslinin kritik tehdit altında olduğunu ifade ederek, “Bitkilerin yerinden edilmemesini sağlayabiliriz, kamuoyu o bitkiyi sahiplenebilir, koruyabilir. Aynı zamanda bu tür bölgeler turizm baskısı altında. Çeşitli tabelalarla ya da etrafının çevrilmesiyle korunma altına alınabilir. Sadece Kocaeli’de var. Eğer burada yok olursa dünyanın tamamında yok olmuş olacak anlamına geliyor. Crocus keltepensis kendi kendine yetişiyor. Yani insan etkisi olmadan yetişen bitkiler. Rakım değerleri simüle edilebilirse insan eliyle yetiştirilebilir. Bitkinin yerinden sökülmemesi gerekir. Bu aynı zamanda kanunla da yasaktır” dedi.
“TÜRKİYE’DE 50TÜR ÇİĞDEM VAR”
Dünyada 250’ye yakın “Crocus” ismi verilen çiğdem türü bulunduğunu, Türkiye’nin ise bu türlerin yaklaşık 50’sine ev sahipliği yaptığını belirten Doğan, “Türkiye’deki çiğdem türlerinin büyük bölümü endemik. Kocaeli’de 8 çiğdem türümüz var ve bu modele uygun olarak bunlardan 4 tanesi endemik. Bunlar Crocus keltepensis, Crocus bifloriformis, Crocus pestalozzae ve Crocus sakariensis. Çiğdem cinsi iki grup halinde çiçek açar. Bir grup güz aylarında çiçek açar, bir grup bahar aylarında çiçek açar. Bu hem güzün bittiğini haber veren hem de baharın geldiğini haber veren bir cinstir” diye konuştu.
“KESİNLİKLE YENİLMEMELİ, KOPARTILMAMALI”
Bazı çiğdem türlerinin yenilebildiği bilgisini de veren Doğan “Özellikle Krokus flavusun, hatta Krokus chrysanthusun da yumrularının tüketildiğini, pilavlara eklendiğini biliyorum ama Keltepe çiğdemi için konuşacak olursak bunun yenilebilene dair henüz bir araştırma yapılmadı. Yenilebilir gıda değeri olsa bile kesinlikle yenilmemeli, kopartılmamalıdır. Bu bitkinin nesli kritik tehdit altında, o yüzden yerinde kalması, hatta popülasyonun artırılması birinci öncelik olmalı” uyarısında bulundu.