Kocaeli Haber – İSU Genel Kurulu bugün gerçekleştiriliyor. Genel kurulda konuşan CHP’li Engin Taşdemir sanayi kuruluşlarına içme suyu verildiğini açıkladı. Atık suların arıtılarak sanayi kuruluşlarına verilmesi gerektiğini vurgulayan Taşdemir konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Değerli arkadaşlar en önemli konulardan birisi de sanayi sektörüne verilen su ile ilgili. Bu konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum. Sanayi sektörüne yüksek nitelikli içme suyunu vereceğimize arıtılmış suyu niçin vermiyoruz? Gri su oranı ile ilgili hedef yüzde 40 ama hala yüzde 11 oranında veriyoruz. Gri suyun veya ileri derecede arıtılmış suyun tarımda kullanılması için hala bir çalışma yok. 2013 yılında dönemin İSU Genel Müdürü bu konuda çalışma yaptıklarını ve şuan bizim dile getirdiğimiz konunun hassasiyetini anlatmış. Ama 8 yıl geçmesine rağmen hala olumlu bir gelişme yok. İleri Biyolojik Arıtma Tesislerinin mutlaka kurulması gerekiyor. Arıtılmış suların deşarjının yüzde 90’ı denize veriliyor. Bu konuda acil önlem alınmalıdır.

KÜRESEL ISINMA

21. Yüzyıl’ın en önemli sorunlarından biri olan küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle su kaynakları her geçen yıl daha da azalmaktadır. Bu nedenle su kaynaklarının korunması ve israfın önlenmesi gelecek açısından çok önem arz etmektedir. Yer küre üzerinde tatlı su miktarının toplam dünyadaki suya oranı yüzde 1’den bile az. Bu veri bile suya ne kadar değer vermemiz gerektiğini gösteriyor. Konuyu Kocaeli yerelinde değerlendirmiş olursak, İSU’nun faaliyet raporunda, yer alan verilere göre 121 milyon metreküp su tahakkukunun 13 milyon metreküpü sanayi tarafından kullanılmaktadır.

FABRİKALARA VE TARIM ALANLARINA…

Bu rakamlar bize şunu gösteriyor; İçme suyu yerine arıtılmış gri suyu fabrikalara vermeliyiz. Yani diğer bir deyimle, sanayinin içme suyu üzerindeki tüketimini azaltmalıyız. 120 milyon metreküp şebeke suyunu sanayiye, konuta veya işyerlerine veriyoruz. Eldeki verilere baktığımızda 159 milyon metreküp suyu da arıtıyoruz. Bunun 6 milyon metreküp kısmını Tüpraş’a veriyoruz. Aradaki 40 milyon metreküp su nereye gidiyor? Geriye kalan kısmı denize gidiyor. Oysa bu suyu sanayiye verebiliriz. Tarım alanlarında ve bahçe sulamalarında kullanabiliriz. Bunun için şimdiden alt yapıda önlemler alabiliriz. Mesela her ilçeye Millet Bahçesi yapıyoruz. Bunların alt yapılarını şimdiden ayarlamış olsak. Bu bahçelerin sulamasını buradan karşılayabiliriz. Bu konuda İSU’nun hızlıca çözüm bulması gerekiyor.

VATANDAŞIN CEBİNDEN YÜKSEK FATURA ÇIKIYOR

Yine bizlere ulaşan sorunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle bazı yerleşim yerlerinde vatandaş hidrofor kullandığı için yüksek miktarda elektrik faturası ödüyor. Mesela Yuvam Akarca ve Yahya Kaptan civarında su basıncı düşük olduğu hidrofor devreye giriyor. Vatandaşın cebinden bir sürü elektrik parası çıkıyor. Yine önemli konulardan birisi yağmur suları… Yağmur sularının değerlendirilmesi ile ilgili düzgün bir proje yok. Birçok yerde yağmur suyu hatları ile kanalizasyon hatlarında karışma söz konusu.

İSU KENDİSİ YAPMIYOR

Hal böyle olunca, aşırı yağmurlarda arıtmalar by-pass edilerek denize deşarj ediliyor. Bu da denizin kirlenmesine sebep oluyor. D-100 üzerinde hala bazı noktalarda su tahliye problemleri devam ediyor. Son olarak gelelim alt yapı çalışmalarına, İSU maşallah hemen hemen her şeyi taşerona yaptırıyor. Kendisinin yaptığı neredeyse hiçbir şey yok. Özellikle alt yapı çalışmalarında işi alan taşeron alt taşerona o da diğer bir alt taşerona veriyor. Bu nokta yaşanan sıkıntı denetimsizlik. İSU yeterince yapılan işleri denetlemiyor. İnanın İSU’nun çalışma yaptığı yerlerde halk neredeyse deliriyor. Yapılan çalışmalar o mahalle deki veya sokaktaki halka haber verilmeden yapılıyor. Vatandaş bir anda kendini suyun çamurun içinde buluyor. Bu konuda denetimi artırıp, vatandaşı bilgilendirmenin çok faydalı olacağı kanaatindeyiz.”