Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kartepe Teleferik ihalesi nisanda!

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank Kartepe Teleferiği tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada iptal edilen ihale yerine nisan ayında yeni bir ihale yapılacağını söyledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank Kartepe Teleferiği tanıtım toplantısında

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kartepe Teleferik Hattı Projesi Tanıtım toplantısı bugün Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. Programa katılan Sanayi ve Tekonoloji Bakanı Mustafa Varank sıklıkla Kocaeli’ye geldiğini ifade ederek Kocaeli’nin her daim yeni yatırımlarla anıldığını söyledi. Varank’ın konuşmasında şu ifadeler yer aldı: “Her geldiğimde ifade ediyorum, Kocaeli adeta bizim ikinci adresimiz. Bu güzel şehir, Türkiye’nin üretimine yaptığı katkı ile ülkemizin yüz akı illerinden birisi. Neredeyse iki ayda bir yeni bir program için sizlerle bir araya geliyorum.

TÜRKİYE’DE BİR İLK OLACAK

Sanayinin kalbinin attığı Kocaeli’nin her daim yeni yatırımlarla anılması bizlerin yüzünü güldürüyor. Bugün de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’ye örnek olacak bir hizmet modelini tanıtıyoruz. Şehrimizin 50 yıllık hayali olan Kartepe Teleferik Hattı’nı Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz tamamen kendi kaynaklarıyla Türkiye’de bir ilk olarak Sanayi İşbirliği Projesi kapsamında gerçekleştirilecek. Yani Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz, Kartepe Teleferik Hattı Projesini yerli sanayinin gelişimi için kullanacak. Ayrıntılarına birazdan değineceğim bu vizyoner adımın ben şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

100 YIL ÖNCE DE BÖYLEYDİ BUGÜN DE BÖYLE

Değerli Misafirler, Dünyanın gelişmiş ülkeleri her fırsatta globalleşme ve liberalleşmenin faydalarından bahsederler. Ama gelin görün ki, karşılarına çıkan en ufak bir zorlukta korumacı politikalara sığınırlar. Bakın, bu 300 yıl önce de 100 yıl önce de böyleydi, bugün de böyle… Kendi teknolojilerini geliştirmek için yıllarca korumacı politikalar uyguladılar. Ne zaman ki sanayileri teknolojik üstünlüğü yakaladı, İşte o zaman tüm kapıların açılmasını savundular. ‘Sanayileşmenin gizli tarihi’ adlı kitapta bu durum merdiven metaforuyla anlatılır. Zengin ülkeler yerli sanayilerini koruyarak merdivenin basamaklarını tırmanırlar. Sanayileri gelişince de kendilerini yukarı taşıyan bu merdiveni tekmelerler. Yani, millî sanayinin korunması ve desteklenmesini çağ dışı ilan ederek başka ülkelerin oraya çıkmasına izin vermezler.

TÜRKİYE OLARAK TARAFTAR OLMADIK

Yaşanan krizler, buhranlar, salgınlar her daim globalleşmeden bahseden ülkelerin bütün planları alt üst etti. Ülkelerin birbirlerine karşı uyguladıkları korumacılık politikaları tekrar hortladı. Bu trend salgın sonrası da giderek artacak gibi gözüküyor. Karşımızda COVID-19 gibi yepyeni bir gerçeklik var. Salgın; siyasi, ekonomik, sosyal, teknolojik, her anlamda Dünya’da dengeleri değiştiriyor. Küresel ticaret yavaşladı, tüm dünyada istihdam daraldı, artık ülkelerin kendi kendine yetebilmesi önemli hale geldi. Ülkeler baş gösteren durgunlukla mücadele edebilmek için ithal ürünlere karşı yerli ürün ve sanayilerini koruma politikalarına sıkı sıkıya sarıldılar. Özetle, neredeyse, tersine bir küreselleşme dönemi başladı. Biz Türkiye olarak hiçbir zaman sınırların kapatılmasına, serbest ticaretin önüne set çekilmesine taraftar olmadık, olmayız. Ancak, bu gelişmeleri de elbette yakından izliyor, ülke menfaatlerimiz çerçevesinde politikalarımızı şekillendiriyoruz. Siyasi bağımsızlığımızın ekonomik ve teknolojik üstünlüğümüzde gizli olduğunu biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Millî Teknoloji Hamlesi Vizyonuyla oluşturduğumuz yerli ve millî bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz.

İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY TOPYEKÜN SAHİPLENME

Tabi şu bir gerçek; Milli Teknoloji Hamlesinin gerçekleşmesi için ihtiyacımız olan şey topyekûn bir sahiplenme. Hedefimiz; tüm sektörle, sanayimiz, üniversitelerimiz, araştırma merkezlerimiz, yerel yönetimlerimiz, bilim insanlarımız ve geleceğimiz olan gençlerimizle birlikte ülkemizi dünyanın teknoloji ve üretim merkezi haline getirmek. Bir kişinin ya da bir kurumun bile bu işin dışında kalması, bu hedefe sırtını dönmesi, hedefe ulaşmamıza darbe vurur. Yerli ve milli bir bakış açısı sanayiden, sağlığa; tarımdan, enerjiye her alanda sahiplenilmeli. İşte, ülke harcamalarının önemli bir kısmını oluşturan kamu alımları bunun için büyük bir fırsat. Kamu alımları dünyanın her yerinde ülkelerin ürünlerini yerlileştirmesine büyük katkı sunuyor. Talep kaynaklı destekleyici bir unsur olarak sanayinin gelişiminde kullanılıyor.

BİRÇOK PROGRAM YÜRÜTÜYORUZ

Biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yerlileşme, yenilikçilik ve teknoloji transferine yönelik birçok program yürütüyoruz. Sanayi İşbirliği Programı bunlardan bir tanesi. Bu programla, geleneksel satın alma yaklaşımı yerine teknoloji odaklı proje yönetim yaklaşımını getiriyoruz. Daha sade bir dille söylemek gerekirse; Yüksek teknolojili ürünlerin dışarıdan hazır alınmasını değil, yerli ve millî bir şekilde üretilmesini benimsiyoruz. Tedarik edilecek ürünün üretiminin yanı sıra, sistem, alt sistem ve diğer tüm bileşenlerinin de yurt içinde tasarlanıp, üretilmesini hedefliyoruz. Bu programdaki can alıcı nokta; ihaleye konu ürünün ne kadar yerli katkıyla üretileceğinin, yapılacak teknolojik iş birliklerinin ve ihracat taahhütlerinin teklif veren firmalar tarafından ihalenin en başında ortaya konulması.

TOPLAM BEDELİ 3 MİLYAR AVRO

Bu programla; Bir taraftan yurt içindeki imkân ve kabiliyetleri artırırken, Diğer taraftan yan sanayinin, tedarikçilerin, üniversitelerin ve araştırma merkezlerinin de projeye katılımını sağlıyoruz. Bakanlığımızın Ar-Ge destekleriyle ortaya çıkan ürünlerin de bu projelerde kullanılmasına olanak tanıyoruz. Biz daha önce SİP kapsamında kamu kurumlarımızla işbirliği halinde çok önemli projeler ihale ettik. Adalet Bakanlığı ile yürüttüğümüz proje sayesinde elektronik izleme sistemi ve ekipmanlarını artık yerli imkânlarla üretiyoruz. Bu elektronik kelepçeler kadına karşı şiddetle mücadelede aktif olarak kullanılıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ihtiyaç duyduğu modern pentatlon silahları ve hedef sistemleri de yine yerli üreticilerimiz tarafından geliştiriliyor. Toplam bedeli yaklaşık 3 milyar avro olan Sanayi İşbirliği Programı kapsamında gerçekleştirilecek diğer kamu ihalelerinin çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.

SANAYİNİN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN

Yerli ve Millî Rüzgar Türbini, Radyosonde Cihazları, X-Band Meteoroloji Radarları inşallah önümüzdeki dönemde yerli imkanlarla geliştirilecek. İşte bugün tanıtımını yaptığımız Kartepe Teleferik Hattı da, en önemli Sanayi İş Birliği Projelerimizden bir tanesi olacak. Hepinizin bildiği gibi teleferik hattı Kocaeli’nin 50 yıllık hayali. Hem kısıtlı imkanlar hem bazı teknik sorunlar nedeniyle bu proje bir türlü hayata geçirilemedi. Ama Tahir başkanımız sağolsun, ben bu teleferiği belediyemizin kaynaklarıyla yaparım dedi. Yerli sanayinin önünü açmak için de proje ihalesini Sanayi İşbirliği Programı kapsamında yapma kararı aldı. Biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, ihale için gerekli teknik çalışmaları belediyemiz ile birlikte yürütüyoruz. Sanayi İşbirliği Projesi kapsamında gerçekleşecek bu ihaleyle, teleferik hattının üretiminde yurt içindeki imkan ve kabiliyetlerin azami oranda kullanılacağı bir sanayileşme modeli oluşacak.

KOCAELİ 50 YILLIK HAYALİNE KAVUŞACAK

Teleferik sistemini oluşturan araçlar, sistem, alt sistem ve bileşenlerden yurt içinde tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi mümkün olanlar Bakanlığımız tarafından belirlenecek. Katma değerli ve nitelikli faaliyetlerin yerli firmalarımız tarafından gerçekleştirilmesi sağlanacak. İnşallah en geç Nisan ayında teleferik ihalesini yapmayı hedefliyoruz. Zengin bitki örtüsü ve Sapanca Gölü manzarasına sahip Kuzuyayla Tabiat Parkı’na ulaşımı sağlayacak hat 4,7 km uzunluğunda olacak. 2 istasyona ve saatte 1500 kişi taşıma kapasitesine sahip olacak teleferiğimiz aynı anda 10 kişiyi taşıyabilecek kabinlerden oluşacak. Vatandaşlarımıza, yerli ve yabancı turistlere eşsiz bir deneyim yaşatacak. Hem Kocaeli 50 yıllık hayaline kavuşacak hem de yerli sanayimiz çok önemli bir tecrübeye sahip olacak. Bu projeyle Türkiye’de ilk defa bir belediye Sanayi İşbirliği Projesine dahil oldu. Bunun tüm belediyelerimize örnek olmasını temenni ediyorum. Ben bu vesileyle tüm belediyelerimize buradan seslenmek istiyorum.

BÜYÜKAKIN’A TEBRİK

Gelin, bu tür ihalelerinizi Sanayi İşbirliği Projesi’ne dahil edin, yerli sanayimizin gelişmesine, ölçek oluşturarak sanayimizin kabiliyet kazanmasına destek olun. Ben bu vizyoner işbirliği için Kocaeli Büyükşehir Belediye başkanımız Tahir Büyükakın ve ekibini hem tebrik ediyor hem de şükranlarımı sunuyorum. Bazılarının slogandan ibaret belediyeciliğinin yanında Ak Belediyelerimiz hem icraatlarıyla hem vizyonlarıyla yıldız gibi parlıyor. Tıkır tıkır çalışıyor dedikleri CHP belediyeleri aslında patır patır dökülüyor. Belediyecilik nasıl yapılır öğrenmek isteyenler Kocaeli’ni ziyaret edebilirler. Belediyeler hizmet etme yeridir. Kimileri gibi kirli ittifaklarına zemin oluşturma yeri değildir. İşte dün bunun çok bariz bir örneğini gördük. İstanbul’un CHPli belediye başkanı çıktı, HDP’nin eş başkanına selam gönderdi. HDP ile örtülü ittifakın diyetini, kadınlar günü üzerinden terör destekçiliğini meşrulaştırarak ödemek isteyen bu sinsi zihniyet dün aslında bir kez daha ifşa oldu. Bu zat, daha önce de Diyarbakır’ın terör yandaşı eski yönetimine desteğe gitmiş ama Diyarbakır annelerine bir selam bile vermemişti.

TERÖR DESTEKÇİLERİNİ CİCİ GÖSTEREMEYECEKSİNİZ

Üstelik bu hareketini de, o annelerinin yanına gitsem şovmen olurdum diyerek savunmuştu. Diyarbakır annelerine destek vermek şovmenlik, terör örgütüyle açık seçik işbirliği içinde olan HDP’ye selam durmak insanlık öyle mi? Yazık yazık. Ne yaparsanız yapın, hangi güzel sözlerle, hangi özel günlerle süslerseniz süsleyin bu ülkede terör destekçilerini cici gösteremeyeceksiniz. CHP’yi ve İyi Parti’yi terör destekçilerine koltuk değneği yapan bu zihniyete öncelikle bu partilerin içindeki aklı selim isimlerin sesini yükseltmesi lazım. Ben inanıyorum ki, bu son hareket CHP’ye ve İYİ Parti’ye samimiyetle oy veren vatandaşlarımız arasında esaslı bir itiraza kapı aralayacaktır. Değerli Misafirler, Sanayimizi ve teknolojimizi ne kadar yerli imkânlarla ikame edebilirsek, ekonomik ve siyasi anlamda o kadar güçleniriz.

AMACIMIZ CARİ AÇIĞI KAPATMAK

İşte bu bakış açısıyla başlattığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’yla, yurt dışından ithal ettiğimiz birçok yüksek teknolojili ürünün Türkiye’de üretilmesini hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl ilk çağrımızı makine sektöründe yaparak toplam 2 milyar lira yatırım tutarına sahip 20 projeyi desteklemeye başladı. Pompa aksamlarından, rüzgar türbin malzemelerine, büyük boyutlu eklemeli imalat makinesinden servo motor sistemlerine kadar bir çok teknolojiyi artık yerli imkanlarla geliştirip üreteceğiz. Şimdi titiz bir çalışmayla yatırımını destekleyeceğimiz ürün sayısını 919’a çıkardık ve 2021 çağrı programımızı ilan ettik. Amacımız toplamda 50 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğimiz bu 919 ürünü yerli imkanlarla üreterek önce cari açığımızı kapatmak, sonrasında da dış pazarlara ihraç ederek ülkemize net döviz girişi sağlamak.

DÜNYANIN SAYILI ÜLKELERİ ARASINA GİRDİK

Biz Türkiye’yi, kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapmakta kararlıyız. İşte savunma sanayinde yakaladığımız başarıların ülkemize kazandırdıkları ortada. Artık dünya gündemini uzaktan takip eden değil, dünya gündeminde söz sahibi bir ülkeyiz. Dünyanın önde gelen ülkeleri, Suriye’nin, Libya’nın ve Dağlık Karabağ’ın kaderini değiştiren SİHA’larımızı konuşuyor. ATAK helikopterimiz, Millî Gemimiz, Eğitim uçağımız, millî seyir füzelerimizle birçok alanda Dünya’nın sayılı ülkeleri arasına girdik.

HER PLATFORMDA ANLATACAĞIM

Aslında 2004 yılından beri sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde özenle yürütülen projeler bize bir şey anlatıyor. Gerekli hassasiyeti gösterdiği takdirde, Allah’ın izniyle bu milletin altından kalkamayacağı, üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk yoktur. Bakın yakın zamanda Millî Uzay Programı’nı ilan ettik. İstemezükcü zihniyet tarafından hep bir kulp takılmaya çalışılsa da, ben her platformda doğruları anlatmaya devam edeceğim. Türkiye bir uzay ülkesi dediğim için kimi mizah dergileri bunu karikatürize etmeye çalıştılar. Ama ben üstüne basa basa tekrar diyorum ki, Türkiye bir uzay ülkesi. Ne demek bu? Bakın yetkinliklerimiz ortada.

Türkiye halihazırda gözetleme uydularını yerli imkanlarla kendisi geliştirebiliyor. Millî yer gözlem uydusu RASAT, ilk millî askeri istihbarat uydusu GÖKTÜRK 2 uzaydan ülkemize hizmet etmeye devam ediyor. İlk metre altı çözünürlükteki millî uydumuz İMECE’nin de inşallah bu sene üretimini tamamlayacağız. Yine haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’nın birçok elektronik ekipmanını millî imkânlar ile tasarlayıp ürettik. Bu uydunun tamamlanmasıyla beraber, bu teknolojiyi kendi üretebilen Dünya’daki 11 ülkeden biri olacağız. Aynı şekilde roket teknolojilerinde de çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Sıvı yakıtlı roket motoru teknolojisinin ilk uzay denemesini, ROKETSAN geçen sene başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Yapılan test atışında ROKETSAN sonda roketi, başarılı bir biçimde uzay sınırını aşarak 136 km irtifaya çıktı. Ayrıca Delta V şirketimiz de uzay alanında oldukça yenilikçi kabul edilen hibrit roket sistemi teknolojisi geliştirme çalışmalarına devam ediyor.

İnşallah Milli Uzay Programı’ndaki hedeflerimize işte tüm bu kabiliyetlerimiz sayesinde erişeceğiz. Değerli Kocaelililer; Tabi Kocaeli’ne gelmişken, şehrimizde bakanlık olarak neler yapıyoruz, neler yaptık kısaca onlara da değinmek istiyorum. Sanayinin gözbebeği bu şehri yatırımlar açısından asla ihmal etmedik. TÜBİTAK MAM içerisinde toplam bütçesi 27 milyon avro olan bir Gıda Yenilik Merkezi kurma çalışmalarımız devam ediyor. Bu merkez tüm KOBİ’lerimizin kullanımına açık olacak. Kocaeli’nde 5 Teknoloji Geliştirme Bölgesi bulunuyor. Bu teknoparklara sağladığımız destek miktarı 255 milyon lirayı buldu. Kocaeli’nde faaliyet gösteren 129 Ar-Ge Merkezi ve 18 Tasarım Merkezine bugüne kadar sağladığımız muafiyet tutarı 2 milyar 45 milyon liraya ulaştı. Son 18 yılda TÜBİTAK destek ve burs programları vasıtasıyla şehrimize 4,1 Milyar TL destek verdik.
Yatırım yapmak isteyen işletmelerimizin yaşadığı finansman zorluklarını aşmaları noktasında da her zaman yanlarında duruyoruz.

Son 18 yılda KOSGEB aracılığıyla 11 bin 409 işletmeye 323 milyon lira destek sağladık. Yine yaklaşık 10 bin işletmeye 106 milyon lira kredi finansman desteği verdik. 2020 yılında Kocaeli’nde yaklaşık 11 milyar lira sabit yatırım tutarlı 378 yatırım projesi için teşvik belgesi düzenledik. Bu rakam pandemiye rağmen, neredeyse bir önceki yılın iki katı. Kocaeli’nde bugün itibarıyla 122 bin vatandaşımıza istihdam sağlayan 14 organize sanayi bölgesi bulunuyor. İnşallah tüm parsellerde üretime geçilmesiyle beraber istihdam sayımız 150 bini geçecek. Ayrıca Doğu Marmara Kalkınma Ajansımız Kocaeli’nde 312 projeye 156 milyon lira destek sağladı. Yine Ajansımızın güdümlü proje desteği ile toplam 30 milyon lira bütçeli Türkiye Açık Kaynak Platformu ve yazılım okulu Kocaeli’mize değer katacak. Diğer bir güdümlü proje olan 16 milyon lira bütçeli İMES OSB Uygulamalı İleri Mühendislik Mükemmeliyet Merkezine yönelik desteğimiz de devam ediyor Özetle 18 yıl boyunca Bakanlık ve bağlı kuruluşlarımızla her zaman Kocaelili kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz.

Kıymetli Katılımcılar; İşte yaptığımız ve özel sektörün yaptığı tüm bu yatırımlar meyvelerini veriyor. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde 2020 büyüme rakamımız yüzde 1,8 olarak açıklandı. Salgın sebebiyle yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyümesini sürdürebilen sayılı ülkelerden biri olduk. Şubat ayı ihracatımız tüm zamanların en yüksek değerine ulaşarak 16 milyar doları geçti. En son sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı kontrollü normalleşme adımlarıyla ben bu salgının tüm olumsuz yansımalarının yavaş yavaş ortadan kalkacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanımız yine geçtiğimiz hafta İnsan Hakları Eylem Planı’nı kamuoyuna açıkladı. İnşallah cuma günü de ekonomik reform paketini kamuoyuyla paylaşacak. Yeni anayasa çalışmaları da bu reformların zirve noktası olacak. Biliyorsunuz Pandemi ile birlikte küresel ekonomide kartlar yeniden karılıyor, tedarik zincirleri sil baştan dizayn ediliyor. Yeni dönemde Türkiye, coğrafi konumu, üretim kabiliyetleri ve salgın süresince ortaya koyduğu başarılı performansla yatırımcıların çok daha fazla dikkatini çekiyor. Açıkladığımız reformlarla bir yandan vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini genişletirken, diğer yandan da ülkemizdeki yatırım ortamını yerli ve yabancı yatırımcılar için çok daha cazip hale getiriyoruz.

Bütün bu reformlarla beraber yerlileşme noktasındaki çalışmalarımıza da hız kesmeden devam edeceğiz. Çünkü geleceğin Türkiye’si için sadece ekonomi ve hukuk reformları yetmez. İstiklal ve istikbalimiz için yerli ve millî bir dönüşümü yakalamak zorundayız. Kendimize zorlayıcı ama uygulanabilir hedefler koyuyoruz. Emin adımlarla ama ivmelenerek ilerliyoruz. Kemikleşmiş yapıların olduğunu, tekelleşmenin had safhaya çıktığı ve küresel şirketlerin daha da güçlendiği piyasalarda, En ufak bir boşluğu değerlendirmek için kendimizi hazır ediyoruz. Zor olduğunu biliyoruz. Ancak başarmaktan başka çaremiz yok. Milli Teknoloji Hamlesi yolunda asla bahane kabul etmiyor, zorluk ne olursa olsun güçlü ve dirençli duruyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki “her güçlükle beraber bir kolaylık vardır” Kıymetli Kocaelililer; Ben bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Şehrimize değer katacak, yerli üretimi teşvik edecek Kartepe Teleferik Hattı projesinin gerçekleşmesine öncülük eden sayın Belediye Başkanımızı ve emeği geçen tüm çalışanları tebrik ediyor, Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Allaha emanet olun.”