Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Eğitim İş Sendikası Bakan Tekin için karne hazırladı: İşte notları!

Eğitim İş Kocaeli Şubesi okullarda ilk döneminin tamamlanmasıyla birlikte basın açıklaması yaptı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin için karne hazırlayan eğitim emekçileri, 300 dakika kesintisiz çalışmanın yarattığı sorunlara dikkat çekmek için topladığımız imzaları bugün Bakanlığa teslim ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Eğitim İş Kocaeli Şubesi okullarda ilk döneminin tamamlanmasıyla birlikte basın

Birleşik Kamu-İş Sendikası’na bağlı Eğitim İş Sendikası Kocaeli Şubesi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin için karne hazırladı. Okullarda ilk döneminin tamamlanmasıyla birlikte basın açıklaması yapan eğitimciler, eğitimdeki sorunlara değinirken yaşadıkları zorlukları da kamuoyu ile paylaştı. Eğitim İş Sendikası yaptığı basın açıklamasında; “Eğitim-İş olarak, okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasını, yardımcı personel istihdamını, insani çalışma koşullarının sağlanmasını ve öğretmenlere yönelik angaryaların kaldırılmasını talep ediyoruz. 300 dakika kesintisiz çalışmanın yarattığı sorunlara dikkat çekmek için topladığımız imzaları bugün Bakanlığa teslim ediyoruz” cümlelerine yer verdi.

EĞİTİMİN DIŞINDA KALAN ÇOCUK SAYISI 612 BİN

“Bugün, 2024/2025 Eğitim-Öğretim Yılı’nın ilk döneminde yaşanan sorunları ele almak ve bu sorunların temelinde yatan politikalara dair bir değerlendirme yapmak için bir aradayız. Eğitim, güncel siyasetin ve hamasetin aracı; iktidarın kendi ideolojisini dayatmanın, istediği biat ve itaat eden toplumu inşa etmenin aygıtı haline getirilmiştir. Bunun sonucu olarak önceki dönemlerden devreden sorunlara bu eğitim döneminde yenileri eklenmiştir. 2023-2024 MEB istatistiklerine göre, eğitim dışındaki çocuk sayısı %38,4 artarak 612 bin 814’e ulaşmıştır. Bu sayı, son üç yılın en yüksek seviyesidir.

OKUL İHTİYACI KARŞILANMAMIŞTIR!

Başta deprem bölgesi olmak üzere, ülke genelinde ihtiyaç duyulan okul ve derslik sayısı karşılanmamış; eğitimde yatırımlara yeterli bütçe ayrılmamıştır. Bu nedenle, yıllar önce sonlandırılacağı vaat edilen ikili eğitim uygulaması devam etmekte, ders sürelerinin kısalmasına ve öğrenme kayıplarına yol açmaktadır.

6,5 MİLYON ÇOCUK AŞIRI YOKSULLUK İÇİNDE

Türkiye’de 6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşamaktadır. Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranı %22,4’tür ve her beş çocuktan biri yeterli beslenememektedir. Bu tabloya rağmen, seçim vaadi olan ‘okullarda bir öğün ücretsiz yemek dağıtımı’ hayata geçirilmemiştir.  MEB istatistiklerine göre 421.520 olan MESEM’li öğrenci sayısı birinci dönemde 100 bin artarak 511.272’ye ulaşmıştır ve bu çocukların yaşam hakkı tehlikeye atılmaktadır.

EĞİTİMDE DİNSELLEŞTİRME ARTMIŞTIR!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bizzat kullandığı ifadeler ve sergilediği tutumla, iktidarın kendi dünya görüşüne uygun bir nesil yetiştirme hedefini her fırsatta belirtmiştir. Tekin, göreve geldiğinden bu yana eğitimi ideolojik bir alan olarak şekillendirmekten çekinmemiş, bu anlayışı kurumsal hale getiren uygulamalara imza atmıştır.  Mili Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: ‘Tarikat-cemaat dediğiniz STK’larla protokol yapmaya devam edeceğiz’ diyerek bakanlığın 2023 yılı itibarıyla 2 bin 709 tane protokolü olduğunu söylemiştir.

Sadece bakanlık düzeyinde değil, illerde de milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla protokoller yapılmıştır. İHH, ENSAR Vakfı, Okçular Vakfı, NUN Vakfı, İlim Yayma Cemaati, HÜDAPAR’a yakınlığı ile bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı gibi birçok dini vakıf ve derneklerle MEB’in ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘iş birliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir. Bunun sonucu olarak da eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşmış, laik okul iklimi yok edilmiş, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Okullar çocukların en güvende olması gereken yerlerden biriyken, aileler çocuklarını okullardan, okullarda ‘değerler eğitimi’ adı altında görev alan ve çocuk psikolojisi ve pedagoji bilgisi olmayan kişilerden korumak durumunda kalmışlardır.

ÇEDES, LAİKLİĞE MEYDAN OKUYOR

ÇEDES Projesi ile laik eğitim anlayışına açıktan meydan okumaya devem edilmiştir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini ve gelecek nesilleri kendi siyasal-ideolojik çizgisi doğrultusunda biçimlendirme hedefinin en son ve kapsamlı örneğidir. Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı adı verilen müfredat ise dinci ve gerici içeriği ile AKP’nin makbul vatandaşları olan itaat eden, boyun eğen, biat eden “dininin ve kininin sahibi” nesiller yetiştirmeyi hedeflemektedir.

OKULLARDA TUVALET KAĞIDI YOK

Milyonlarca öğrencinin eğitim gördüğü okulların temizliği yapılamamış, okul tuvaletlerinde tuvalet kâğıdı ve sabun dahi bulunamamıştır. Bakanlık, bu durumu geçici ve güvencesiz istihdam biçimleriyle, İŞKUR’dan kısa süreli çalıştırma gibi yöntemlerle çözmeye çalışmaktadır. Okullarımızın temizlik ve güvenlik ihtiyaçları geçici yöntemlerle değil, kalıcı ve kadrolu personel istihdamıyla karşılanmalıdır.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÖĞRENCİLER EĞİTİMDEN UZAK

Deprem bölgesinde eğitimin sorunları hâlâ çözülememiştir. Çadır ve konteynerlerde eğitim devam etmekte, yıkılan okulların yerine yenileri yapılmamaktadır. Bu durum, binlerce öğrencinin eğitimden kopmasına yol açmaktadır.

ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI KATLANARAK ARTTI

Eğitim emekçileri, yoksulluk sınırının altındaki maaşlarla çalışmaktadır. 2002’de yeni göreve başlayan bir öğretmen 17 çeyrek altın alabilirken, 2024’te bu rakam 9 çeyrek altına düşmüştür. Öğretmenlik Meslek Kanunu ise öğretmenleri ayrıştırmış, ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısını 1 milyona çıkarmıştır. Okul öncesi eğitim, nitelikli kamusal eğitimin temel taşıdır ve her çocuğun bu imkâna erişimi sağlanmalıdır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, yeterli kurum açma ve öğretmen atama sorumluluğunu yerine getirmemekte, mevcut öğretmenlere yeni angaryalar yükleyerek çalışma koşullarını ağırlaştırmaktadır.

e-PORTFOLYO ANGARYA NİTELİĞİNDEDİR

Kalabalık sınıflar, yardımcı personel eksikliği ve ağır iş yükü, öğretmenlerin etkinlik ve gözlem çalışmalarını güçleştirmektedir. E-portfolyo uygulaması da öğretmenlerin mesai dışı çalışmaya zorlanmasına sebep olmaktadır. Bu uygulamanın sürdürülebilir olması için derslik sayıları artırılmalı, sınıf ortamları uygun hale getirilmeli ve teknik destek sağlanmalıdır. Aksi halde, e-portfolyo angarya niteliğindedir.

Eğitim-İş olarak, okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasını, yardımcı personel istihdamını, insani çalışma koşullarının sağlanmasını ve öğretmenlere yönelik angaryaların kaldırılmasını talep ediyoruz. 300 dakika kesintisiz çalışmanın yarattığı sorunlara dikkat çekmek için topladığımız imzaları bugün Bakanlığa teslim ediyoruz. Laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi kurmak için canla başla mücadele etmeye devam edeceğiz.

YUSUF TEKİN’İN DEĞERLENDİRME RAPORU

Sosyal ve Duygusal Gelişim ve Değerler

Yusuf Tekin,

*Tarikat ve cemaatlerle ileri düzeyde işbirliği yapar. *Tarikatlara, cemaatlere ve liderine itaatkar özellikler sergiler. *Sorumlu olduğu kişilerle sağlıklı iletişim kuramamaktadır. *Eğitimde laiklik ve bilimi değil, hurafeleri öncelemektedir. *Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarıyla ilgili sorulara doğru cevap verememektedir. *Başkalarının duygularını anlama konusunda yeterli gelişim gösterememiştir. *Öğretmenlerin kendine verdiği çiçeği kabul edecek kadar kibar değil. *Kendi istek ve taleplerini, toplumun istek ve duygularının üstünde tutmaktadır. *Tarikat ve cemaatlerin etkinliklerine gönüllü olarak sürekli katılım sağlayabiliyor. *Cumhuriyet değerleri ile uyumlu davranışlar gösteremiyor. *Anayasa, hukuk, kanun bilgisine sahip değildir, anlatıldığında uygulamıyor, kurallara uymuyor. *Sorumluluğundaki öğrencilerin nerede olduklarıyla yeterince ilgilenmemektedir.

Dil Gelişimi

Yusuf Tekin,

*Türkçenin dil bilgisi özelliklerine hakim değil. *Düzgün cümlelerle kendini ifade edemediği için konuları çarpıtmaktadır. *Bir cümledeki doğruları kolaylıkla yalana dönüştürebiliyor. *Kavram becerileri yeterli düzeyde değildir; evrensel olarak tek tanımı olan laiklik kavramını anlama ve tanımlama konusunda desteğe ihtiyaç duymaktadır.

Öz Bakım Becerileri

Yusuf Tekin,

*En temel görevlerini yerine getirememekte, okulları temiz ve güvenli yerler haline getirememektedir. *Okulların eğitim-öğretime hazırlanması sorumluluğunu becerememektedir. *Okullara temizlik malzemesi sağlayamamaktadır. *Okulların donanım ve bakımlarının düzenli yapılmasını sağlayamamaktadır. *Çocuklarının sağlıklı beslenmesinin öneminin farkında değildir. *Çocukların bir öğün yemek hakkını ellerinden almaktadır. *Okullarda öğrenci ve eğitim çalışanlarının güvenliğini sağlayamaz. *Öğrenciler ve eğitim çalışanlarının sağlığını korumak için gereken önlemleri yapamaz.

Bilişsel Gelişim

Yusuf Tekin,

*Tarikatları sivil toplum örgütü olarak görmekte başarılıdır. *Tarikatlardan aldığı tüm talimatları eksiksiz yerine getirebiliyor. *Milli Eğitimi partisinin amaç ve ideolojileri doğrultusunda şekillendirmektedir. *Öğretmen atamaları konusunda hakkaniyet becerileri gelişmemiştir, yandaş tavırlar sergilemektedir. * Camilerin ahır yapıldığı yalanına inanmaktadır.

Yusuf Tekin’in İlgi Alanları,

*MEB bütçesini tarikat ve cemaatlerle, sermayenin hizmetine sunmak,

*Eğitimi diyanet, tarikat, cemaat, vakıf, siyasi yapılara teslim etmek,

*Keyfi mülakatlar yapmak,

*Öğretmenleri ücretli köleler haline dönüştürmek,

*Eğitim fakültelerini yok saymak,

*Okulları temizlememek, köy okullarını kapatmak,

*İtaat ve biat eden nesiller yetiştirmek, çocukları ucuz işgücüne çevirmek,

*Laik, bilimsel, çağdaş, karma eğitime düşmanlık etmek.

YUSUF Tekin’e Ara Tatil Önerilerimiz:

*Anayasa, Milli Eğitim Temel Kanunu okunacak;

*Nutuk okunacak,

*3 Mart Devrim yasaları her an görebileceği bir yere asılacak ve anlaşılana kadar her gün okunacak;

*Atatürk İlke ve İnkılapları okunacak ve bu ilkeler ışığında Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanının görev ve sorumlulukları ile ilgili bir kompozisyon yazılacak;

*Kurtuluş savaşı yıllarında, savaşın tüm şiddetiyle sürdüğü bir dönemde toplanan  (16-21 Temmuz 1921) ve Türk eğitim sisteminin temellerinin atıldığı Birinci Maarif Kongresinde Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı açılış konuşmasının analizi yapılacak;

*Güvenilir kaynaklardan Cumhuriyet tarihi okunacak,

*Eğitimle ilgili güncel sözcüklerden oluşan bir Eğitim Sözlüğü hazırlanacak,

*Bir okul öncesi eğitim kurumunda bir gün 50’şer dakikalık 6 derse ara vermeksizin katılacak.

*Bir organize sanayi işletmesinde haftada 6 gün sabah 8 akşam 10 işçi olarak çalışacak.

*Bir gün okula aç gidecek ve günü bir simit bir ayranla geçirecek. Suyu musluktan içecek.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başiskele’de faaliyetlerini sürdüren Özka Lastik Şirketi ile Lastik İş Sendikası
Sıradaki Haber Lastik İş Sendikası açıkladı: Özka Lastik Fabrikası’nda en düşük maaş 87 bin lira oldu!