Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki depremde binlerce insan hayatını kaybetti. Depremde eski yapıların yanında yeni yapılan binalar da çöktü. Binaları yapan çok sayıda müteahhit gözaltına alınmasının ardından tutuklandı ancak inceleme yapan hem avukatlar hem de siyasiler söz konusu binalara onay veren kurumların da yargılanmasını talep etti.
Kocaeli’de büyük bir yıkıma yol açan 1999 depreminde yaptığı binaların neredeyse hiç zarar görmemesiyle gündeme gelen İnşaat Mühendisi ve İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Kurucu Başkanı Keramettin Gençtürk ile hem o dönemi hem de büyük yıkımlara yol açan Kahramanmaraş depremini konuştuk. Gençtürk, hem yıkılan binalardaki yanlışları, hem çok fazla can ve mal kaybının sebeplerini hem de yapılması gerekenleri Bağımsız Kocaeli’ye anlattı.
“6 BİN 500 BİNA YAPTIM, TAMAMI AYAKTA”
99 depreminden önce yaptığınız hiçbir binanın yıkılmadığı söyleniyor. Kaç bina yaptınız?
Ben 44 yıllık mühendisim. 70 yaşını geçtim. Hem proje hem inşaat olarak bundan 10 sene önce yapmıştım istatistik. 10 sene önceki istatistike göre 6 bin 500 binanın proje ve inşaatını yapmışım. Yani projesini yapmışım ya da inşaatını yapmışım, güçlendirmesini yapmışım. 6 bin 500. 99 depreminde çok önemli aktif fayın olduğu yerde binalarım ayakta geçirdi. SSK’nın İzmit tarafındaki Merve Apartmanı 9 katlı. SSK binası orta hasar gördü, yanındaki Balaban Sitesi orta hasar gördü, benden sonrasının hepsi ağır hasar gördü ve yıkıldı. Ta benzin istasyonuna kadar. Merve Apartmanı’nın tam karşısında hakim ve savcılar oturuyordu. O bina da yıkıldı; birçok insan kaybettik. SEKA sitelerine kadar hepsi yıkıldı, yeniden yapıldı. Tamamı yeni.
“YIKILSA ZATEN SİCİLİM BOZULUR, ODA BAŞKANIYDIM, AYIP OLUR”
60 Evler’de Yavuz Sultan Mahallesi’nde 1000 civarı bina yaptım. Benim binalarımın etrafı büyük oranda hasar aldı. Benim binalarım depremi normal geçirdi. 100 ve 150’lik sitelerle biz hasarsız atlattık. Ayrıca projesini çizmiş olduğum binaların tamamında da pozitif durum var. Yıkılsa zaten sicilim bozulur. Ben o zaman depremde oba başkanıydım. 98,99,2000, 2001’de kurucu oda başkanıydım. Bir de ayıp olur. Oda başkanısın, inşaatçısın, senin binanda hasar var. Sokağa çıkamazsın. Oda başkanlığım, odaklanışım, binaların hasar görmemesi beni gündeme getirdi. 99 depreminde ister istemez insanlar bana başvurdu ve benden binaların sağlamlık düzeyinin tespitini ve güçlendirme istedi. Ben o zaman 3 binin üzerinde güçlendirme projesi ya da inşaatı yaptım.
“ÖZÜR DİLERİZ DİYE YANIMA GELDİLER”
Sizin binanızda oturan insanlar depremden sonra gelip teşekkür etti mi?
Anılarım çok. Ağlatan şeyler oldu. 100 dairenin üzerinde bir inşaatımda yapı sahipleriyle ekonomik bir sıkıntı yaşanmıştı. Asansör bedellerini unutmuştum, bedelini istedim. Tabi onlar haklı olarak “şimdi mi istenir” dedi. İşim çoktu, unuttum. Öyle bir sıkıntı yaşamıştık o dönem. Depremden sonra ‘kusura bakma, özür dileriz’ diye geldiler yanıma. Bir sarılma düzeyine kadar, tabi müthiş etkilemişti beni. Depremde ayakta mı diye gittim binaya. Çok yer vardı. İkinci ya da üçüncü gün gittim. Diğerlerinde araçtan inmeden ayakta mı diye baktım ama o bina büyük olduğu için ve binanın önünde kalabalık gördüğüm için arabadan inip baktım. Binanın hemen karşısı, hemen arkası yıkılmıştı. Beni tanrı seviyor ya. Üç tarafı yıkılmış ya. Burada bir bina yıkılıyor, benim balkonum kırılıyor. O binaya orta hasar yazdılar, güçlendirme yaptık. Ben birçok ile gidiyorum. Son depremden sonra telefon edip ‘benim binaya bir bak’ diyen en az 30 kişi aradı.