Kocaeli’nin Karamürsel ilçesi Dereköy mahallesinde vatandaşlar tarafından başlatılan bir inceleme, toplum sağlığını tehdit eden bir durumu gün yüzüne çıkardı. Yerel halkın ve çevre sakinlerinin kullanmakta olduğu çeşme sularının sağlıksız olduğu ortaya çıktı. Yapılan ölçümlerle, suların pH değerlerinin şaşırtıcı bir şekilde düşük olduğu ve bu durumun resmi açıklamalara göre tüketim için uygun olmadığı belirlendi. Dereköy merkezdeki çeşmelerden akan su, herkesin sağlığı için tehlike arz ediyor. Yapılan analizlerde, hem şebeke suyu hem de merkez çeşmesinden alınan su örneklerinin pH değerlerinin 2,5 ile 3 arasında değiştiği görüldü.

İÇME SUYU ASİDİK OLUR MU?

Bu, suyun oldukça asidik olduğunu ve uzun vadede insan sağlığına ciddi zararlar verebileceğini göstermektedir. İdeal içme suyu pH seviyesi genellikle 6.5 ile 8.5 arasında olmalıdır. Bu durum, Karamürsel’deki suyun bu aralığın çok altında olduğunu ve dolayısıyla endişe verici olduğunu ortaya koymaktadır. Suyun pH değeri neden bu kadar önemli peki? Asidik ya da alkali olması, suda çözünen minerallerin ve diğer maddelerin vücut üzerindeki etkisini değiştirebilir. Örneğin, asidik su metal boruları aşındırabilir ve bu durum suda ağır metallerin birikmesine neden olabilir. Bu ağır metaller insan sağlığı için toksik etkilere sahiptir.

İLÇE SAKİNLERİ TEDİRGİN

Öte yandan, alkali su, bazı durumlarda daha az zararlı maddeler içerebilir ve bazı sağlık uzmanları tarafından sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğu belirtilir. Karamürsel’deki bu tespit, ilçe sakinlerinin sağlığı açısından bir uyarı niteliği taşıyor. Vatandaşların kendi imkanlarıyla yaptığı bu ölçüm sonuçları, resmi makamların da dikkatini çekecek nitelikte. Bu noktada, İSU yetkililerinin acilen duruma müdahale etmeleri ve suyun sağlığa uygun hale getirilmesi için gerekli tedbirleri alması bekleniyor. Ayrıca, böyle bir durumun neden kaynaklandığının araştırılması ve sorunun kökenine inilmesi gerekmekte.

BİR ÇOK İNSANIN ALTERNATİFİ YOK

Peki, Karamürsel’deki halk bu tehlikeli suyu kullanmak zorunda mı? Maalesef, birçok vatandaşın alternatif su kaynağına erişimi yok. Bu durum, özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi hassas gruplar için büyük bir risk teşkil ediyor. İlçe sakinlerinin bu konuda daha fazla bilinçlenmesi ve alternatif su kaynaklarına yönelmesi hayati önem taşıyor. Aynı zamanda, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının bu soruna karşı duyarlılık göstermesi ve çözüm bulma konusunda aktif rol alması gerekiyor. Bu olay, ülkemizdeki içme suyu standartlarının ve altyapı sistemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğinin de açık bir göstergesi.