Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Kadro Kıyağı Kıyımı..!

Bağımsız Kocaeli açıldı.

Heyecanlıyız.

İçimiz içimize sığmıyor.

Gece yarılarına kadar çalışıyoruz, sabah 6’da ayaktayız filan derken hastalandık.

Bir grip salgınıdır gidiyor.

Biraz şanslıysan boğaz enfeksiyonu da oluyorsun.

Paket program!
Ben kolay kolay hastalıktan yatmam.

2 gün koma halde yataktan çıkamadım.

Benden 1 gün sonra bu defa Sebahattin yatağa düştü.

*

2 gündür hastalığın sonundayım diye düşünüyorum, rahat rahat işe gidip geliyorum.

Derken bugün çok ilginç bir hastalığa yakalandım.

Dizim ağrımaya başladı.

Ama ne ağrı.

Dizimi bükemiyorum.

Ayhan ağabeyi (Ayhan Arpacı) aradım.

“Hemen gel” dedi.

Röntgen filan derken, “Yakın zamanda enfeksiyon kaptın mı” diye sordu.

Geçtiğimiz haftayı anlattım.

“İşte o enfeksiyon diz kapağına sıçramış” dedi.

Kahkaha attım.

Fakat tıbbi gerçeklikler kahkahamı yüzüme geri çarptı.

Kan yoluyla enfeksiyon vücudun çeşitli bölgelerine yayılabilirmiş.

Benimki de boğazımdan Montrö filan dinlemeden yola çıkmış, sol diz kapağıma demir atmış.

Masada oturmakta oldukça güçlük çekiyorum.
Dizimi neredeyse hiç bükemiyorum.

Yürüyüş topal ördekten farksız.

1-2 saat evde dinlendim, ağır antibiyotikleri de içeren ilaçlarımı aldım.

Dizime bolca krem sürdüm, yine ofise geldim.

*

İnsan sadece içinden geldiği zaman yazmalı.

Müsait olduğu zaman…

Zorlama kelimelerle okuyucuyu esir almanın anlamı yok diye düşünüyorum.

Bu sebeple günlerdir yazamıyorum.

*

2019’un son gününe hepimiz “İzmit Belediyesi’nde işçi kıyımı” haberleriyle girdik.

İşçi ile sözleşmeli memur arasındaki farktan bihaber kitle sosyal medya üzerinden bir linç kampanyası başlattı.

Belediye çalışan arkadaşlarının isimlerini tek tek yazdılar, “Arkanızdayız” dediler.

“Biz onlara kefiliz” dediler.

Sonra iktidar partisi AKP’den peşi sıra açıklamalar geldi.

CHP kanadı da boş durmadı, Hakan Çakar her açıklamaya sert bir cevapla karşılık verdi.

Peki İzmit Belediyesi’nde gerçek anlamda ne oldu?

*

Belediyede bir işçi kıyımı yapıldığı konuşuluyor bu doğru mu?

Öncelikle sözleşmeli memur nedir onu bilelim…
657 Sayılı Kanun’a göre ‘Sözleşmeli Memur’un tanımı şudur;

“Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.”

Birincisi bu kimseler işçi sayılmıyor.
Bu sebeple yapılan işçi kıyımı olmamalı.

İkincisi 1 yılla sınırlı olarak istihdam ediliyorlar.

1 yıl 31 Aralık’ta doluyor.

Üçüncüsü zaruri ve istisnai durumlarda, önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için görevlendiriliyorlar.

İzmit Belediyesi’nde nasıl bir önemli proje var merak konusu.

Yıllardır yaptıkları görevlerin aynısını sadece daha yüksek maaş alarak yapıyorlar…

*

Peki bu kanun gerçekte nasıl işliyor?

Neredeyse bütün belediyeler sözleşmeli memurluğu bir kadro kıyağı olarak kullanıyor.

Bu defa tek fark, Nevzat Doğan’dan sonra göreve CHP’li bir başkanın gelmesi ve yapılan kıyağa büyük ölçüde “dur” demesi.

Yani işçi kıyımı yerine, kadro kıyağı kıyımı diyebiliriz yaşanana.

Hoş Çayırova ve Gebze belediyeleri benzer kıyaklara “dur” diyerek önceki başkanların sözleşmeli memurlarına “elveda” dedi.
Ama bir önemi yok.

Onlar AKP’li başkanlar.

AKP’li başkanlar ne yaparsa yapsın ne sendikaların sesi çıkar, ne de şak şakçılarının…

*

İzmit Belediyesi’nde Nevzat Doğan’ın yaptığı kıyak 29 isimle sınırlı idi.

Bu 29 isim seçimlere çok kısa süre kala, kimileri 1-2 gün kala sözleşmeli memur olarak atandı.

29 kişi içerisinde sevdiğim, değer verdiğim isimler de var.

Kişiliklerini, insanlıklarını tenzih ederek devam ediyorum…

Nevzat Doğan yaptığı bu kıyağı hiç yüzü kızarmadan anlattı.

Gazeteci ablamız Aysun Özcan Erenkaya ile yaptığı röportajda şu ifadeleri kullandı:
“-Sözleşmeli demek, belediye başkanına istediği zaman belli teknik özelliği olan branşlarda sözleşme yapma hakkı verir.
-Bunu tamamen başkanın inisiyatifine bırakıyor. Bunu devlet veriyor. Diyor ki, belediye başkanı isterse istediği kişiyi kalıcı hale getirsin. Biz bunu yaşadık. Mesela bir teknik adam taşeron üzerinden gelmek istemiyor, ‘beni kadrolu yaparsanız gelirim’ diyor. Mecbur alıyoruz çünkü ihtiyacımız var, o bulunan bir eleman değil. Ya da içeride alışıyor, ‘bu iyi bir eleman bunu elimizde tutalım’ diyoruz.
-Bunun yıl kriteri falan yok. Ben bu inisiyatifimi yıllarca kullanmadım. Son dönemde ise toplasan 20 kişi civarındadır. O 20 kişi içerisinde 10 yıldır çalıştığım vefa duyduğum kişiler var.

-Bu kadarına hakkım olsun. Ben bir yanlışlık yapmıyorum, bana verilen bir hakkı hukuku kullanıyorum.
*
-Ben bana yakın çalışan arkadaşlarımın ricasını yerine getirdim. Başkanım birlikte yakın çalıştık, artık gidiyorsunuz dediler. Çünkü hangi parti olursa olsun, bir başkanın yakın çalışma ekibi aidiyet duygusuyla çalışmış kişilerdir.
-Bizim onlara vefa duymamız lazım. Bir anlamda ödüllendirilmesi, güvence altına alınması gerekmez mi? Ben bu kişileri kıramazdım.
-Mehmet Örgev’le 5 yıl omuz omuza çalıştım. Benden tek bir isteği oldu. Bu haksızlık değil bu bir inisiyatiftir. Yıllardır minimize ettim kullanmadım. Burada 10 yılın sonunda bu kadar da olsun.”

*

Nevzat Doğan’ın bu ifadeleri aslında bugünlere ışık tutuyor.

Fatma Kaplan Hürriyet, Nevzat Doğan’ın ‘ödüllendirdim’ dediği yakın çalışma ekibiyle çalışmak zorunda mı?

Kaldı ki Hürriyet büyük bir nefretle hareket etmiyor.

Son dakika sözleşmeli memur yapılan, maaşları ciddi ölçüde artan 29 isimden 11’i ile yol devam etme kararı alıyor.

6 isme ise BEKAŞ’ta kadro öneriyor.

Bu 6 ismin belgelerinde eksiklikler var.

“Bu eksikler tamamlansın onları da büyük ihtimalle yeniden sözleşmeli memurluğa alacağız” diyor belediye yetkilileri.

BEKAŞ ve ardından yeniden sözleşmeli memurluk teklif edilen isimler arasında Nevzat Doğan’ın öz yeğeni de var.

Sözleşmesi yenilenen memurlar arasında ise eski Saraybahçe Belediye Başkanı Halil Vehbi Yenice’nin yeğeni var.

*

Diyelim ki Fatma Kaplan Hürriyet particilik yaptı.

Kindar davrandı.

Bir anda bıçak gibi kesmez mi, bütün AKP’lileri tek kalemde göndermez mi?

Neden Doğan ve Yenice’nin yeğenleri ile çalışmak istesin?

*

Sosyal medyada, sağda solda İzmit Belediyesi’ne bir saldırı var akıl alır gibi değil.

AKP’li, CHP’li, MHP’li fark etmez.

Hangi belediyede olursa olsun…

Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma fark etmez.

Kim olursa olsun…
Sırf bir belediye başkanına yakın diye, sırf bir belediye başkanı ödüllendirmeyi seçti diye maaşının neredeyse iki katını alamaz, almamalı.

Özel sektörde yetenekleriyle 2 bin liraya iş bulamayacak kimseler belediye kadrolarında sözleşmeli memur olarak rahat bir iş hayatına sahip olmamalı.

Ötesiyle benim işim yok.

*

Bugün konuyla ilgili pek çok haber yaptık.

Bu gibi kriz zamanlarında pek çok belge ortaya çıkar.

Benim tek işim haber.

Haber doğru ise belgesi var ise babamı tanımam.

Bugün pek çok haber yaptık, utanarak.

Devletin bir anlamda nasıl dolandırıldığını anlattık gün boyu.

Üniversite diploması saklanarak lise diploması gereken kadroya sözleşmeli memur yapılanları, sırf yüksek maaş alsın diye kağıt üzerinde yapmadıkları işi yapıyor gibi gösterilenleri yazdık.

Bu sırada AKP’lilerin bütün açıklamalarına da eksiksiz yer verdik.

Halil Vehbi Yenice ile görüşüp özel haber yaptık, kendi döneminde çıkarılan işçileri anlattırdık.

*

Tarafsız kalmak için çabaladık.

Ancak vicdanı olan insan bu süreçte tarafsız kalamaz.

AKP’li başkan “29 ismi ödüllendirdim” diyecek.

Bu isimler gökten inme sözleşmeli memur yapılacak.

Bu isimlerin büyük bölümü belediyeye kendi alanlarındaki yetenekleri ile değil AKP referansıyla girecek.

CHP’li başkan bu 29 ismin yalnızca 12’si ile yollarını ayıracak.

Ve bir güruh “Belediyede işçi kıyımı var” diye yırtınacak.

Yok öyle yağma.

*

Son olarak bugünkü haberimizde yer alan ifadelerle toparlayayım.

Belediyede 31 Mart sonrasında 67 sözleşmeli memur bulunuyordu.

29’u son dakika Nevzat Doğan kıyağı ile bu görevlere gelmişti.

Geri kalanları ise geçmiş dönemlerden geliyordu.

67 sözleşmeli memurun 41’i ile yola devam etme kararı aldı Fatma Kaplan Hürriyet.

Geri kalanları ise “israf” olarak gördü ve sözleşmelerini yenilemedi.

Yasa gereği işçi olmayan, işçi kabul edilmeyen toplam 26 sözleşmeli memur ile sözleşme yenilenmedi.

Nevzat Doğan’ın kendine yakın isimlere kıyak yapmak kağıt üzerinde nasıl hakkı ise Fatma Kaplan Hürriyet’in de sözleşmeleri yenilememek kağıt üzerinde en doğal hakkı.

*

Son olarak belediyeye alınan CHP’lilerden de bahsedelim.

CHP’li bir basın mensubu son olarak işe başladı.

CHP’de aktif olarak görev alıyordu.

Tıpkı sözleşmesi yenilenmeyen AKP’li bir basın mensubu gibi…
Bu tek bir örnek.

Daha acısını Cengiz Sarıbay, CHP İzmit İlçe Danışma Kurulu’nda söylemiş, “Başkan bize danışmadan kimseyi işe almıyor” demişti.

Belediyelerde parti referansı ile işe alımları doğru bulmuyorum.

A’nın B’den bir farkı kalmıyor bu durumlarda.

Giden kendi tebaasını ortada bırakıyor, gelen kendi tebaasını kuruyor.

Olan her seçim döneminde iş derdine düşen belediye emekçilerine oluyor.

Bugün AKP’li isimlerin yaşadıklarını yarın CHP’liler yaşayabilir.

Kaldı ki geçmişte, 2004 yılında bunu fazlasıyla yaşadılar.

*

Uzun süre yazmayınca, yahut bir konu sağda solda her bir yandan çekilerek saçma sapan tartışmaların odağı haline geldiğinde konuyu enine boyuna anlatmak gerektiğinde insan lafı bir hayli anlatıyor.

Velhasıl efendim büyük bir grip salgını var.

Boğaz enfeksiyonu da cabası.

Kimileri buna “domuz gribi” diyor.

Çok fazla dikkat etmek lazım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ