Kocaeli Otomotiv Yönetim ve Ticaret A.Ş. yani KOYAŞ’ı defalarca eleştirdim.
Aslında KOYAŞ’ı değil, KOYAŞ’a imar değişiklikleri ile yapılacağı iddia edilen kıyağı eleştirdim.
Burada rant var dedim.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde CHP Grubu’nun karşı çıktığı maddeler üzerinden sürekli yazdım, çizdim.
Konuyu gündemde tutmaya çalıştım.
CHP’lilerin anlattığı, bizim de bildiğimiz söz konusu KOYAŞ inşaatında zemin altından su çıktığı, bu sebeple planlanan eksi katların inşa edilemediği, bunun yerine KOYAŞ’a kat ve emsal artışı verilmek istendiği idi.
Bu şekilde okuyunca nasıl kötü değil mi?
KOYAŞ’ı bir müteahhit olarak düşünüp, “zemini planlayamamış, ettiği zararı emsal ve kat artışı alarak kurtarıyor” diyebilirsiniz.
Dedik de.
Haksızlık etmişiz.
*
Ben özür dilemeyi çok sevmem.
Kim sever ki?
Önemli olan özür dileyebileceğiniz bir davranışta bulunmamak.
Hata yapmamak.
Bu zamana kadar yazdığım her yazıyı bu kentin yararı için yazdım.
Yaptığım her haberi ya kesin belgelere ya da çok güvendiğim haber kaynaklarıma göre kaleme aldım.
Yanılmışım.
KOYAŞ konusunda yanlış yönlendirilmiş, bazı kirli oyunlara alet edilmişim.
Bana haberleri taşıdıktan sonra imar değişikliğine onay vermek adına KOYAŞ yetkililerine adam gönderip para isteyenler mi dersiniz, “Bak Uğur sürekli sizi yazıyor. Bizim arkadaşımızdır. İsterseniz konuşalım” diyerek benden habersiz prim peşinde koşanlar mı dersiniz…
Peki ben bunları nereden biliyorum, aylar hatta yıllar sonra bunları nereden öğrendim?
*
2011 ya da 2012 yılıydı sanırım.
Tazecik, 2-3 yıllık bir muhabirdim henüz.
Kocaeli Sanayi Odası’nda, genç girişimciler kurulunda bir defa gördüm Atalay Kaya’yı.
O zaman sohbet etmiştik ayak üstü.
10 yıldan fazlaca bir zaman sonra önceki gün ortak dostlarımızın bulunduğu bir masada denk geldik.
Benim yalan/yanlış haberler yaptığımı söyledi.
KOYAŞ’ı anlattı.
Yanlış yönlendirildiğimizi ifade etti.
Arkamızdan çevrilen dolapları anlattı.
İlk defa 2-3 saatlik bir sohbetin ardından yaptığım haberler adına helallik istedim, özür diledim.
KOYAŞ bu kent için bir vizyon projesi iken nasıl ekonomiye yenik düştüğünü gördüm.
*
Bugüne kadar KOYAŞ için yapılmış bir rant söz konusu değil.
Aksine 3 lira maliyeti göze alıp yola çıkan yatırımcıların 33 liradan fazla parası çıkmış cebinden.
Hala daha oyalanıyor, çeşitli engellemelere maruz kalıyorlar.
Pandemi ve sonrasında devam eden yüksek dalgalı ekonomi inşaat maliyetlerini uçurdu.
Bu durum KOYAŞ’ın projesine de yansıdı.
İnşaat uzun süre bekledi.
Bir de üzerine rant dedikoduları yayıldı.
Atalay Kaya temelden beklemedikleri kadar çok su çıktığını doğruladı.
Ancak buna karşılık tedbir aldıklarını, dönemin parasıyla 20 milyon liraya jet grout kazık çaktırdıklarını, planlanan eksi kat inşaatlarının planlandığı gibi tamamlandığını anlattı.
Kusursuz bir proje planladıklarını, artan maliyetler nedeniyle yatırımcıların çok sıkıntı çektiğini ifade eden Kaya’ya bugüne kadar neden hiçbir açıklama yapmadıklarını sordum.
“Ben yaptığım işin doğru olduğunu biliyorum. Bize atılan iftiralara karşı konuşmayı doğru bulmam” dedi.
Hal böyle olunca bugüne kadar KOYAŞ’ı herkes tek bir taraftan, KOYAŞ’ı kötülemek isteyen bir güruhtan duymuş oldu.
KOYAŞ tarafından bir açıklama yapılmayınca doğru ve detaylı bir bilgi ise kamuoyuna ulaşamadı.
*
KOYAŞ bugün halen inşaat halinde.
Atalay Kaya yeni markalarından biri olan Jaecoo’nun satış plazasını burada açtı.
Diğer yatırımcılara örnek olmasını istiyor.
Tesisin alt tarafında yer alan büyük market bölümü de önümüzdeki günlerde hizmete açılacak.
Ancak yatırımcılar yıllardır sürekli cebinden harcıyor.
Bırakın karşılığını almayı, sürekli olarak iftiraların odağında kalıyor.
Haliyle yılmış, yorulmuşlar.
KOYAŞ’a el vermek lazım.
KOYAŞ’ın Başiskele’deki arazisi merkezi konumda ve oldukça değerli.
Atalay Kaya bölgede belediyeye yük olmamak için asfalt bile döküyor.
Ancak yatırımcılar yılmış, yorulmuşlar.
Burada kent yöneticilerine büyük iş düşüyor.
KOYAŞ’ın yatırımcılarıyla bir araya gelerek onların önünü açmalılar.
Bütün otomobil firmalarının bölgede toplanmasına öncülük etmeliler.
Ya da bu yatırımı KOYAŞ’tan alıp kamu için faydalı bir alan haline getirmeliler.
Aksi halde burası da Titanic Otel gibi, 262 Towers gibi, Real AVM, CarrefourSa ve daha niceleri gibi kent için bir kayıp olarak kenarda duracak, çürüyüp gidecek.
*
KOYAŞ nedir, vizyonu nedir, neyi planladılar, neden yapamadılar…
Uzun uzun anlatmak isterim.
Ancak Atalay Kaya ile konuşurken o kadar mahcup oldum ki ayıp olacak diye not dahi alamadım.
İlerleyen günlerde KOYAŞ’ı ziyaret edip merak edilen her şeyi sorup, cevabını alacağım.
Şimdilik, kent için büyük bir gelecek vizyonu ortaya koyanlara uzun süre yalan/yanlış bilgilerle, bir güruhun yalan/yanlış yönlendirmeleriyle haksızlık etmişim.
Aslında bütün bu yazı bu haksızlığı bir nebze olsun anlatabilmek içindi.
Umarım anlatabilmişimdir.
YORUMLAR