Tapu Çevre Yol-İş Sendikası Genel Başkanı ve Sürdürülebilir Kalkınma Uzmanı Güven Nazmi Demiralp elektrikli araçlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Demiralp, “Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkelerde cari açığı azaltıcı etkileri vardır. Bu nedenle yaş ortalaması çok ileri olan ve bu nedenle fazla yakıt tüketimi ve çevresel negatif etki üreten mevcut filonun dönüştürülmesi ve yeni araç alımlarında tüketicinin elektrikli araca yönlendirilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı.

Tapu Çevre Yol-İş Sendikası Genel Başkanı ve Sürdürülebilir Kalkınma Uzmanı Güven Nazmi Demiralp yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Esasen, küresel ısınmanın müsebbibi karbon salınımının düşürülmesi perspektifinde en temel iki adım olarak enerji ve mobilite alanında dönüşüm çoktan başladı. Fakat dünyadaki pek çok konuda olduğu gibi bu alanda da gelişmeler homojen bir şekilde ilerlemiyor. Teknoloji sahibi pek çok ülke, özellikle mobilite alanında yenilenebilir enerji kaynakları ile alternatif çözümler üretme gayretindedir. Son yıllarda hayatımıza giren alternatif enerjili mobilite çözümlerinin başında ise elektrikli araçlar gelmektedir.

ELEKTİRKLİ ARAÇLARA OLAN TALEP HIZLA İLERLİYOR

Elektrikli araçlar, özellikle batarya teknolojisi anlamında henüz yolun başında sayılsalar da tüketici talebi ve devletlerin sübvansiyonları sayesinde hızlı ilerlemeler kaydetmektedirler. Fakat bu konuda pek alışılmadık bir gelişme söz konusudur; pek çoğu asırlık şirketler olan konvansiyonel otomobil üreticileri, Çin’in baş edilmesi son derece güç bir rekabeti ile karşı karşıyadırlar. Gerek elektrikli araç bataryalarının inovatif teknoloji geliştirilmesi, gerekse bataryaların büyük çapta üretimi konusunda Çin, Dünya lideri konumundadır. Bu nedenle otomotiv sektöründeki klasik oyuncular, özellikle Avrupa’da, elektrikli araç dönüşümünü yavaşlatma yönünde devletlere baskı uygulamaktadırlar. Çünkü bu alanda ciddi manada pazar payı ve kar kaybı yaşamaktadırlar.

BYD’NİN FİYATLARI PİYASANIN ÇOK ÜZERİNDE

Türkiye Otomotiv pazarına hakim küresel üreticiler, aynı şekilde hükümete baskı yaparak Çinli üreticilerin Türkiye’de araç satamaması için çok adaletsiz düzenlemeler talep etmekte oldukları anlaşılmaktadır. Son bir iki yılda şahit olduğumuz; özsermaye ile servis açma şartları, çok ağır gümrük vergileri gibi tüm düzenlemeler bunun eseridir. Bu sürecin son günlerde gözlemlenen bir aşaması da, bahsi geçen engelleri aşmak için Türkiye’de fabrika kurup üretime başlama kararı alan Çinli otomotiv devi BYD’nin, Türkiye fiyat listelerini oluştururken, diğer pazarlardakinin çok üzerinde fiyatlar ilan etmek durumunda kalmasıdır. Evrensel satış-pazarlama literatürüne göre düşünüldüğünde, bu kararın, rasyonalite ile alınabilecek bir karar olmadığı; baskıların neticesinde alındığı aşikardır.

TÜKETİCİLER ELEKTRİKLİ ARAÇ ALIMINA YÖNLENDİRİLMELİ

Elektrikli araçlar, eğer yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik ile işletilir ise, “sıfır emisyon” çıktısı sayesinde çevreci bir amaca hizmet etmektedirler. (Bataryalarda kullanılan lityum iyon üretimindeki karbon salınımları hariç) Bunun haricinde, Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkelerde cari açığı azaltıcı etkileri vardır. Bu nedenle yaş ortalaması çok ileri olan ve bu nedenle fazla yakıt tüketimi ve çevresel negatif etki üreten mevcut filonun dönüştürülmesi ve yeni araç alımlarında tüketicinin elektrikli araca yönlendirilmesi elzemdir.

OTOMOBİL KRİZİ ÇÖZÜM BEKLEMEKTEDİR

Son yaşanan ekonomik gelişmeler ışığında konuyu değerlendirirsek, Türk halkının içinde bulunduğu otomobile erişim krizi aşikardır ve çözüm beklemektedir. Bu çözüm hem otomobil fiyatlarını düşürecektir hem de mevcut filodaki elektrikli araç sayısını attırarak çevrenin korunmasına ve enerji ithalatı faturamızın düşürülmesine katkı sağlayacaktır.”